ANOREKSİYA BULİMİA HASTALIĞI
Anoreksiya ve bulimia hastalığı psikiyatrik bir bozukluktur. Her iki durumda yeme bozukluğu olarak sınıflandırılır. Yemek düzeninde değişimler gereğinden fazla ya da az yemek tüketmek ve gereksinim duyulan yeme alışkanlığının tamamen değişimi olan bir hastalıktır. Anoreksiya düzensiz yemek alışkanlığının bozulması kişinin kendine yemekle ilgili kısıtlamalar ve sınırlamaların getirdiği klinik tabloyu oluşturur. Bulimia hastalığı olan kişiler ise aşırı yemek yerken pişmanlık ve suçluluk duygusuyla beraber kendini kusturma ve çıkarma şeklinde ortaya çıkar. Her iki hastalık olan sınıflandırma kendini kusturma yeme bozukluğu düzensiz ihtiyacının dışında az yeme ya da çok yeme şeklinde gösterir. Beraberinde pişmanlık duygusuyla kendini kusturma, idrar söktürücü ilaçlar kullanarak hayatlarına devam ederler.
Günümüz insanların daha güzel fit olma arzusu model ve mankenlerin idol olarak algılanması daha çok genç yaşlarda başlayan hastalığının oluşmasına zemin hazırlar. Günümüzde sıfır beden algısının mükemmel olma arzu taşıması anne baba tutumunun bebeklikte yeteri kadar sevgi verilmemesi ve yetersizlik duygusu, anne ve babanın çocuğu ihmal etmesinden ötürü klinik tabloyu oluşturur. Zayıf olmak uğruna kontrolsüz diyet programı bir uzman yardımı almadan yapılan diyetlerin sonrasında yeme bozukluğu ana sebeplerini oluşturur.
Anoreksiya aşırı zayıf olma obsesyonu ve rasyonel olmayan bir kilo alma korkusu da eşlik edebilir. Hastalığa sahip olan kişiler yemek yemekten kaçınırlar. Aile ve arkadaşlarına sürekli yemek yedirirler ve hazırlarlar. Aynı durum kendileri için yapmazlar ve yemek yeme konusunda cimri olurlar. Sürekli ne yediklerinin kalorisine kadar dikkat ederler ve artık bu durum obsesyon şeklini alır. Normal kiloda olmalarına rağmen kendileri aşırı derecede kilolu olarak görürler. Sürekli ayna ya da baskülde kilolarını kontrol halinde olurlar.
Bulimia nervosa hastalığı olan kişiler ise aşırı yemek yeme ve doyamama şeklinde kendini gösterir. Yeme bozukluğuna sahip kişiler çok fazla yiyeceği kısa bir sürede yerler. Fakat yedikten hemen sonra pişmanlık ve utanç duyarlar ve yediklerini vücutlarından kusma ya da idrar söktürücü ilaçlarla zorla çıkarmaya çalışırlar. Bu durum beraber pişmanlık ve suçluluk ve kilo alma korkusundan dolayı oraya çıkar. Bu zorlayıcı durumlardan ötürü potansuyum kaybına ve direnç yetersizliğine kadar gider. Bulimia hastalığı endişe, korku, kaygı, dürtü kontrolü gibi psikolojik rahatsızlıklar doğurur. Hastalığın genetik olduğuna dair araştırmalar bulunmaktadır. Birinci derece akraba olan anne ve babadan çocuğa geçebilir.
Anoreksiya ve Bulimia Hastalığı Tedavisi
Nervozada kişi yemek yeme rutini çok ciddi düzeyde meşgul olmakta; eşlik eden yemeğe ilişkin yıkıcı davranışlar sebebiyle beden ve ruh sağlığının tehlike içinde olduğu durumdur. Hastalığı taşıyan kişilerin önemli bir bölümü kadınlar 12-35 yaş arasında oluşan bir hastalıktır. Bu hastalığa sahip olan kişiler bedensel problemlerin beraberinde psikolojik rahatsızlıkları da beraberinde getirir. Adet görememe, Osteoporoz kemiklerde zayıflama, Saç ve tırnaklarda kırılganlık, Kansızlık, Kabızlık, Nabız ve solunum hızında yavaşlama, Halsizlik mutsuzluk ve depresyon görülür.
Tedavi sürecinde ise anoreksiya bulumia nevrosa hastalığı olan kişilerin en önemli aşaması bir uzmandan yardım alarak kilosunun sağlıklı bir şekilde gelmesini sağlamaktır. Hastalık ve zayıflık ileri duruma gelmişse hastaneye yatırılması gerekir. Hastalığın yatış sürecinde iyi bir beslenme ve kontrollerin aksamaması aile arkadaş desteğinin olması hasta için tedavi sürecinde olumlu yönde etki edecektir. Gerek hastane yatışı gerek ayakta tedavi sürecinde uzmanın beslenme programı takibinde hastaya yardımcı olmalıdır. Hastada eğer mutsuzluk karamsar belirtiler varsa psikoterapi yardımı almalıdır. Psikoterapi süreci hastalığı olumlu yönde değiştirebilmektedir. Bir psikiyatri ya da psikolog yardımı ile süreç içinde sabırlı davranarak süreci iyi ve olumlu yöne çekerek iyileşme dönemine gireceklerdir.
Sevgilerle
Psikolog ve Aile Danışmanı Gülbahar Dayan