Dışişleri Bakanı Ioannis Kasoulides, Ankara’yı Orta Doğu’da sadece kendi ulusal çıkarlarına hizmet etmekle suçladı.
Pazartesi günü Lüksemburg’da toplanan Avrupa Birliği Dışişleri Konseyi AB28’in, Türkiye’deki son gelişmeler ve Ankara’nın bölgedeki rolü konusunda öğleyin düzenlediği çalışma yemeğinde bir konuşma yapan Kasoulides, Ankara’nın Irak-Suriye bölgesinde sadece kendi gündemine katkıda bulunduğunu söyledi.
Bu bağlamda Türk askerlerinin Suriye, Irak, Somali ve Katar’da bulunmasının kesinlikle bu politikanın bir parçası olduğunu, Ankara’nın iddia ettiği gibi bu ülkelerde istikrarı sağlama veya korumayla bir ilgisi olmadığını belirten Kasoulides, “Bu politika Suriye’de, İslam Devleti’yle etkin biçimde savaşan Kürtlerin karşısında uygulanıyor” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin mükâfatlandırılmaması gerektiğini ifade eden Dışişleri Bakanı, AB28’in, hem ülke liderliğine hem de Türk toplumunun gerçek demokratik güçlerine yanlış mesajlar vereceğinden Türkiye’yle gümrük birliğinin iyileştirilmesinin kabul edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Ioannis Kasoulides, Konsey’in AB dış politikasında insan haklarının teşviki görüşmelerinden de söz etti; Türkiye’nin Kıbrıs’ın işgal bölgelerinde, eğitimle, din ve sporun kontrolüyle İslamlaşmayı teşvik ettiğini, Kıbrıslı Rumların dini özgürlüklerini kısıtladığını anlattı.
Kasoulides, insan haklarının aslında evrensel ve küresel olduğuna, kendilerinin yaklaşımının, üçüncü ülkelerin belirli koşullarına karşı dikkate alınması gerektiğine işaret etti.
AB28 Dışişleri Bakanları pazartesi sabahı Lüksemburg’da bir araya gelerek diğer konuların yanı sıra, İran nükleer programının nasıl kurtarılacağı, Kuzey Kore’ye yeni yaptırımlarının onaylanması ve insan haklarının gelişmesi için AB’nin stratejisinin şekillenmesini görüştü.
Lüksemburg’da Genel İşler Konseyi iki şekilde toplanacak; bir, her zamanki Zirve’nin hazırlıkları yapılacak ve iki, Brexit’le ilgili Madde 50. esası üzerinde Konsey’in hazırlıkları yapılacak.
Dışişleri Bakanı, İran’daki son gelişmeler ve İran Nükleer Programı’nın uygulanmasıyla ilgili olarak da, ilgili tarafların yükümlülüklerini yerine getirmesinin gerekli olduğunu söyledi; ABD’nin yaptırımları yeniden başlatması durumunda AB’nin oynayacağı rolün önemli olduğunu kaydetti.
