Kıbrıslı Rum lider Anastasiades, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kotzias ile Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu arasında gerçekleştirilen son görüşmede, Türkiye’nin müzakerelerden önce Kıbrıs sorunun dış yönlerinin tartışılması prensibine yönelik niyet göstermesini önemli bir adım olarak nitelendirdi.
Anastasiadis Saray’daki toplantı sonrası yaptığı açıklamada, “bu, her iki tarafın da konumlarının en nihayet tam olarak ne olduğunun, yeterince zemin olup olmadığının anlaşılması, yeterince zemin olmaması durumunda, Cenevre ve Crans-Montana fenomenlerinin yeniden yaşanmaması için yeterli hazırlıkların yapılması yönünde atılan olumlu bir adımdır” dedi.
Türkiye’nin müzakerelerden önce Kıbrıs sorununun dış yönlerini tartışma niyetini göstermesinin ardından Kotzias ve Çavuşoğlu arasında gerçekleştirilen görüşme sonrası gelişmeleri nasıl nitelendirdiği ve başından beri istenilenin de bu olduğu sorusuna Anastasiades, “tabi ki bunu önemli olarak kabul ediyorum. Özel Danışmanın oluşturduğu izlenim gerçek olaylara dayalı değildi ve bunu söylemekten çekinmiyorum çünkü Kıbrıs sorunuyla ilgili bir konferansın toplanması için her zaman hazırdım”.
İşgal altındaki bölgelerdeki “meclisin” iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyona karşı bir “oylama” yönünde yapılan çabalardan kaygı duyup duymadığı ve eğer bunların Ankara’nın herhangi bir planı çerçevesinde yönlendirildiğini düşünüp düşünmediği sorusuna Anastasiades, bu girişimlerin hiçbir zaman iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon istemeyenler tarafından üstlenildiğini anladığını söyledi. “onlar, 1983’te ilan edilen yasa dışı devletin tanınmasını isteyen taraflardır” dedi.
Kayıplar sorununun çözümüyle ilgili zorluğun nereden kaynaklandığı sorusuna Anastasiades “Bu durum tamamen, ya kayıpların belirlendiği mezarların kasten taşınması ya da Türk istilası nedeniyle yaşanan insani sorunun en nihayet sonuç verici bir şekilde göğüslenebilmesi yönünde Türk arşivlerinde bulunan bilgilerin verilmesi konusunda Türkiye’nin sergilediği olumsuz tavrından kaynaklanıyor” yanıtını verdi.
Bu sorunun aşılması için bir yol olup olmadığı sorusuna Anastasiades “Hükümetlere bu yönde önemli adımlar atarak yoğun başvurularda bulunduk” yanıtını verdi.
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından alınan kararlar var ama ne yazık ki Türkiye’nin bu yöndeki ertelemelerine ve oyalamalarına karşı kabul edilemez büyük bir müsamaha sergileniyor” diyen Anastasiades, bunlardan en yenisinin, Türkiye’nin 30 milyon avro ödemesi yönünde 2014 AİHM tarafınca alınan karar olduğunu sözlerine ekledi ve meselenin tazminat olmadığı konusunda kayıp yakınlarının ısrar ettiklerini söyledi. Anastasiadis, meselenin daha duyarlı hareket etmesi gereken tarafların buna gösterdiği müsamaha olduğunu vurguladı.