FeaturedKIBRIS

“Anastasiadis ateşle oynuyor”

Haravgi gazetesi, siyasi eşitlik meselesinde, Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı Nikos Anastasiadis’in, tezlerindeki “şike” nedeniyle “ateşle oynandığına” dikkat çekti, bu ateşle oyunun, referans noktalarında sonuca varılması ve müzakerelerin başlaması çabasını “yakabileceği” uyarısında bulundu.

Gazete, Kıbrıs  Türk tarafının, siyasi eşitliği tartışma kabul etmez bulduğuna dikkat çektiği haberini, “Siyasi Eşitlik Konusunda Tehlikeli Şike… AKEL  Müzakerelerin Başlamama Tehlikesi Uyarısı Yaptı” başlığıyla aktardı.

Habere göre, AKEL, dün yayımladığı açıklama ile, Anastasiadis’in, görüntüyü sistemli şekilde çarpıtma ve etkin katılım konusunda tehlike edebiyatındaki ısrarının bütün istikametlere yanlış mesajlar verdiği uyarısında bulundu.

Anastasiadis için “siyasi eşitliği pratikte kabul etmeyip, Kıbrıs Türk toplumunun en büyük korkularını doğruluyor” vurgusu yapılan açıklamada, “Bu tavır, müzakerelere Crans Montana’da koptuğu yerden devam etmeye hazır olduğu ilanıyla uyuşur mu? Yoksa Sayın Anastaiadis Genel Sekreter’in Eylül 2017’de sunduğu raporunda yaptığı; Konferans’ın sonuna doğru taraflar kavşak mesele olan etkin katılım konusunu çözdüler (27’nci paragraf) saptamasına katılmıyor mu?” ifadelerine yer verildi.

AKEL açıklamasında, Genel Sekreter’in bu saptamasının doğru olduğu çünkü Bakanlar Kurulu kararlarının, en az bir Kıbrıslı Türk bakanın olumlu oyunu da içerecek oy çokluğu ile alınacağı yakınlaşması bulunduğunu (Talat-Hristofyas) hatırlatıldı.

“SİYASİ EŞİTLİĞİN FARKLI VERSİYONLARINA DAİR BİRÇOK ÖRNEK VAR, BİRİ DE KIBRIS”

Anastasiadis’in “gerek BM gerek AB’nin hangi ülkesinin anayasasında bir toplum veya eyaletin ülkenin geriye kalanın kaderine karar verme hakkı var” sorusuna da değinilen açıklamada, “federasyon veya değil, devletlerde siyasi eşitliliğin  farklı varyasyonlarına dair birçok örnek bulunduğuna dikkat çekildi, şu vurgu yapıldı:

“Başkan’ın örnek gösterdiği AB’de, Kıbrıs nüfusun yüzde 0,16’sını oluşturuyor; Almanya ise yüzde 16’sını.  Ancak Avrupa Parlamentosu’nda Kıbrıs her 125 bin vatandaşa karşılık 1, Almanya ise 854 bin vatandaşa karşılık 1 sandalye sahibi.  Avrupa Konseyi’nde de eşit katılım vardır ve ana kararlar oybirliği veya basit çoğunlukla alınır. Anastasiadis’in, müzakerelere kaldığı yerden başlamaya hazır olduğu şifahi açıklamalarının, etkin katılımla ilgili çarpıtmalarıyla da doğru olmadığı aşikârdır. Bu tür gerilemeler ile müzakere prosedürünün yeniden başlaması için maalesef yine kendisinin koyduğu ön şart olan referans şartlarında sonuca varmamız tamamen zorlaşıyor.”

“YANLIŞ YORUMLAMA VAR”

Gazete “AKEL Genel Sekreteri: Siyasi Eşitlikte Yanlış Yorumlama Var” başlıklı haberinde ise, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu ve Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in dün gerçekleşen görüşmelerinde siyasi eşitlik konusundaki anlaşmazlıklarını yeniden teyit ettiklerini yazdı.

Habere göre Anastasiadis’in “bazıları sayısal eşitliği kabul etmem için baskı yapıyor” açıklamasına cevaben AKEL’in sayısal eşitliği hiçbir zaman kabul etmediğini söyleyen ve Anastasiadis’i, baskı yapanın kim olduğunu açıklamaya çağıran Kiprianu şunlara dikkat çekti:

“Kıbrıs  Türk toplumunun azınlık görülmeyi kabul edeceğini ve çoğunluk olduğumuz için bütün kararları bizim vereceğimizi düşünüyorsak, o zaman ciddi bir sorunumuz var. Böyle bir şeyi asla kabul etmeyecekler. Siyasi eşitliğin ne olduğuna dair bir yanlış yorumlama olduğuna inanıyorum ve bunun nedenini netleştirmek için Anastasiadis’le konuşmamız gerek.”

Hristodulidis ise “bazı konularda farklı yaklaşım, bazı olgularda farklı bir yorum var ve gerek yanlış yorum gerek farklı yaklaşım olan bütün bu noktalarda, çözümün işleyebilirliğinin mutlak güvenceye alınması için  bir olguya varılması gerekir” dedi.

Alithia ise, AKEL merkezinde dün gerçekleşen ve Anastasiadis hükümeti ile ana muhalefet AKEL’in Kıbrıs sorunundaki görüş ayrılıklarının ele alındığı Hristodulidis-Kiprianu görüşmesinden sonra iki taraf arasındaki anlaşmazlığın giderilemediğini yazdı.

Görüşme sonrasında Kiprianu ve Hristodulidis’in yapıtğı açıklamaları aktaran gazeteye göre, Hristodulidis,  Genel Sekreter’in Kıbrıs geçici danışmanı Jane Holl Lute’un Pazar günü iki lider ile görüşmesinin ardından Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Nikos Anastasiadis ve Lute arasında bir “ortak görüşme” gerçekleşmesi yönünde yeni bir şeyler olabileceğini öne sürdü.

“AKINCI VE ÖZERSAY LUTE’U BASKI ALTINA ALMAYA ÇALIŞIYOR”

Öte yandan Fileleftheros, “Lute’a Açık Baskı… Akıncı ve Özersay, Kıbrıs Sorunundaki Çabaların Bitişi Anlamına Gelmesini İstiyor… Türk Tarafı Açısından Siyasi Eşitlik Müzakere Konusu Değil” başlık ve spotlarıyla manşete çektiği haberinde, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın, Ada’ya gelmesinden kısa süre önce “Lute’u baskı almaya çalıştığını” iddia etti.

Akıncı’nın danışmanı Meltem Onurkan Samani ve Kudret Özersay’ın Kıbrıs sorununa dair son açıklamalarını alıntılayan gazete, “Akıncı’nın da Özersay’ın da farklı istikametlerden hareketle, aslında çabaların bitişi anlamına gelmesini  ve mesuliyetini de Rum tarafına yüklemek istediğini” öne sürdü, Akıncı’nın “referans şartlarının hazırlanması konusunda olguları şu veya bu şekilde çıkmaza zorladığını” iddia etti.

ANGELİDİS “ÇÖZÜM GARANTİLERE DAYANDIRILAMAZ”

Aynı gazete “Kıbrıs Sorununun Çözümü Garantilere Dayandırılamaz” başlıklı haberinde, Londra’da bulunan  Savunma Bakanı Savvas Angelidis’in, Kraliyet Savunma ve Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü’nde (RUSI) “Doğu Akdeniz’i çatışmalar kaynağından istikrar, güvenlik, kalkınma ve refah bölgesine dönüştürmek” konulu konuşma yaptığını yazdı.

Habere göre, Angelidis, Kıbrıs sorununun çözümünün “modası geçmiş” diye nitelediği garantilere dayandırılamayacağını ve Ada’da yabancı asker mevcudiyetini öngöremeyeceğini öne sürdü, “gelecekteki savunma ve güvenlik mimarisi, AB’nin güvenlik alanındaki eylemlerine uygun olmalıdır” ifadesini kullandı.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin genişletilmiş üçlü işbirliklerinin gerek Kıbrıs Cumhuriyeti’nin gerek AB’nin Doğu Akdeniz bölgesindeki nüfuzunu artırdığı ve yeni ufuklar açtığı görüşünü ortaya koyan Angelidis şunları ekledi:

“Kıbrıs üçlü işbirlikleri ağı aracılığıyla Doğu Akdeniz’deki istikrar bacağı olmayı başardı. Kıbrıs’ın  stratejik ve jeopolitik önemi, Kıbrıs’ın Türk meydan okumalarına diplomatik düzeyde de göğüs germesine olanak tanıyan ittifaklara fırsat yaratıyor.”

Angelidis, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon yatakları konusuna değinirken, “bu hidrokarbonlar, AB tarafından, Lefkoşa  için stratejik öncelik teşkil eden Avrupa’nın gelecekteki enerji güvenliğine katkı için önemli dinamik olarak tanındı. Yatakların engelsiz değerlendirilmeye devam etmesi AB’nin çıkarınadır” ifadesini kullandı.

“NATO DAĞILMALI”

Yine Fileleftheros, “NATO’nun Dağılması Lazım” başlıklı haberinde ise, AKEL’in, NATO’nun BM Anayasası’nı ve Uluslararası Hukuk’u berhava eden ve dünya barışını tehdit eden bir savaş makinesi olduğunu ve olmaya devam ettiği görüşünü ortaya koyduğunu yazdı.

Habere göre AKEL, “NATO’nun Kıbrıs’a her türlü müdahiliyeti ve Kıbrıs sorununa NATO çözümüne karşıyız. Kıbrıs’ın, NATO’nun bir organı olan ‘Barış İçin Ortaklık’a üyeliğine ve onunla ilişkilerin derinleştirilmesine dair her fikre karşıyız.  AB-NATO bağlantısına ve bu ilişkilere müdahaleye, NATO’nun daha fazla yayılmasına karşıyız. NATO’nun dağılması lazım” vurgusunu yaptı.

(TAK)


Benzer Haberler

Döviz piyasaları düşüşte

Voice Kıbrıs Haber

“Korolar Mağusa’da tınlıyor” şöleni cuma akşamı yapılıyor

TAK

Tatar “Egemenliğimiz kabul edilmeden Kıbrıs konusunda görüşme yapmayacağız”

TAK

Engelliler, Engelliler Haftası etkinliklerini siyah çelenkle başlatıyor

TAK

Sigorta ve Reasürans Şirketler Birliği Başkanı Barlasoğlu oldu

TAK

Creditwest Bank 30 yaşında

Voice Kıbrıs Haber