FeaturedKIBRIS

‘Ana-yavru edebiyatının bir tarafa bırakılmasını yıllardır söylerim’

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Ada TV’de yayınlanan “Gündem Özel” programında Mustafa Ertanın ile Cüneyt Oruç’un sorularını yanıtlayarak, değerlendirmelere bulundu.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın mektupla iletişimin yanlışlığı yönündeki açıklaması hatırlatılarak, değerlendirmesinin sorulması üzerine, şöyle konuştu:

“Benim kimseyle bir sorunum yok. Yeri geldiğinde mektup yazmanın doğru bir yöntem olduğunu düşünürüm, bu konuda da mektup yazılmasının yadırganacak, yanlış bulunacak hiçbir tarafı olmadığını değerlendiririm. Bunu, Sayın Talat’ın eleştirmesi olabilir, kendisi belki öyle yapmazdı, daha farklı yapardı zamanında, ancak mektup yazmak yanlış bir yöntem değil. Dünyada bunu uygulayan pek çok devlet adamı var. Sayın Erdoğan’ın kendisi de özellikle son zamanlarda birçok yere mektup yazdı… Bunlara yanıt verilir verilmez muhatapların takdirine kalmış bir şeydir. Ben, siyasette hiç kimseyle dargınlık, küslük gibi şeylerin lügatımızda yeri olmaması gerektiği kanaatindeyim.

Görüş ayrılıkları olabilir, demokratik bir ortamda yaşamaya gayret ediyoruz. Her konuda yüzde yüz benzeşen fikirler olması mümkün değil. Ama ne yaparsınız; bu fikirlerle ilgili ayrılıkları yeri geldiğinde oturursunuz, konuşursunuz, bizim beş yılımız da bu şekilde geçti. Her konuda illaki yüzde yüz aynı pencereden bakmanız mümkün olmaz, bunu da taraflar anlayışla karşılamak durumundadır.”

“KİŞİLER DEĞİL KURUMLAR ÖNEMLİ”

Önemli olanın kamu vicdanı olduğunu, dünyada hiçbir yerle küs olmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Akıncı, Türkiye ile ilişkilerle ilgili bir soru üzerine şöyle devam etti:

“Yani siz kendi kimliğinizden, kendi kişiliğinizden vazgeçip, illaki birileriyle aynı olup benzeşmek durumunda mısınız? O zaman her halde kendi kimlik ve kişiliğiniz kalmaz, siz karbon kopya olursunuz, ya da kukla olursunuz. Kıbrıs Türk halkı bizi kukla olmak için seçmedi. Halkın Cumhurbaşkanı olmamız için seçti. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanıyan bir tek devlet var değil mi? O da Türkiye Cumhuriyeti. O zaman bizim küçüklüğümüz, büyüklüğümüz, zenginliğimiz, fakirliğimiz, nüfusumuzun sayısı önemli değil. Biz, iki kardeş cumhuriyet ilişkisi istedik. Bunun olması için çalıştık. Bunun böyle olması yönünde herkesin destek olması gerektiğini söyledik. Dolayısıyla konuya bu bakış açısıyla bakarsak ilişkiler rahatlar. Ama ‘yok, ilişkiler böyle olmamalıdır, illaki bir tarafın dediği değişmez kelam gibi kabul edilmeli ve o uygulanmalı’ denirse, konuşulmaz, tartışılmazsa o zaman bu iş iki ayrı devlet olmaktan çıkar. O zaman, dünyanın bize söylediği; alt yönetim olduğumuzu siz de onaylamış olursunuz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bir kararı var, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımaz ama tanımamakla da kalmaz ‘Türkiye’nin alt yönetimi’ diyor. Biz de bunu böyle mi kabul edelim, böyle mi görelim. Biz bunun böyle olmaması gerektiğini söylüyoruz.”

“KURUMLARIMIZIN İLİŞKİLERİNİ YENİDEN SAĞLIKLI BİR ZEMİNDE TANIMLAMAMIZ LAZIM”

Demokrasinin kurumsallaşmayı da beraberinde getirdiğini, KKTC ve Türkiye’deki kurumların muadilleriyle eşit ilişki içinde olması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, “Buna en çok da Türkiye’nin kurumlarının dikkat etmesi lazım, bizim kurumlarımızın da talepkâr olması gerekir” dedi

Kişisel, duygusal ilişkilerden öte asıl kurumsal ilişkilerin önemli olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Akıncı, şöyle konuştu:

“Her şeyden önce, kurumsal yapılarımızla Türkiye’deki kurumların ilişkilerinin çok daha sağlıklı bir zemine oturtulması gerektiği konusunda hemfikir olmamız lazım. Burası eğer ayrı bir devletse ve dünyaya da bunu bu şekilde söylüyorsak, Rumlar karşısındaki eşitliğimizi korumamız ve kollamamız gerektiğini söylüyorsak, bizi tanıyan tek devlet olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurumlarıyla kendi kurumlarımızın ilişkilerini yeniden sağlıklı bir zeminde tanımlamamız lazım.

Türkiye’deki RTÜK’ün bizdeki muadili, Yayın Yüksek Kurulu. Türkiye’deki YÖK’ün muadili bizde YÖDAK. RTÜK, KKTC’deki bir televizyonun yayınını durduruyor, Yayın Yüksek Kurulu bunun bilgisi dışında yapıldığını açıklıyor. Bundan da görüleceği gibi Kurumlar arasında sağlıklı bir işbirliği gerekiyor. Konu kişilerin ilişkileri meselesi değil, kurumların ilişkisi meselesidir. Kişiler değişir ama kalıcı olan kurumlardır ve aralarındaki ilişki sağlıklı olmak zorundadır. Temel meseleyi burada görüyorum.”

“SEÇİMDEN SONRA DURUM NETLEŞİR

Yakın zamanda yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçiminin birçok şeye çare üreteceğini düşündüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Zannediyorum seçimler birçok şeye çare üretecek. Şu anlamda çare üretecek; halk, nasıl bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve nasıl bir Kıbrıs istiyor? Buna da bir karar verecek. Türkiye ile olan münasebetlerde nasıl bir ilişki öngörüyor? Bizim söylediklerimizin bir anlamı varsa farklı bir sonuç çıkacak, başka arkadaşlarımızın söylediklerinin anlamı varsa daha farklı bir sonuç çıkacak. Ondan sonra duruma yeniden dönüp bakılacak” dedi.

DEVLETLERARASI İLİŞKİDE ANA-YAVRU EDEBİYATININ BİR TARAFA BIRAKILMASI GEREKTİĞİNİ YILLARDIR SÖYLERİM”

Cumhurbaşkanı Akıncı, KKTC ve Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığında kim olursa olsun, anlattıkları ciddiye alınıp, sağlam bir zeminde masaya yatırılmazsa sorunların bitmeyeceğini, kendisinin ve başkalarının yaşadığı sorunların çeşitli şekilde Kıbrıs Türk halkının gündeminde olmaya devam edeceğini kaydetti.

Bunların kişisel, duygusal meseleler olmadığını, kurumsal ilişkiler meselesi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Akıncı, “Zaten duygusal bağlar olarak ne kadar yakın olursak olalım, ben çok anavatan lafı kullanmam diye eleştirilirim… Bunların insanların yüreğinde olması gerektiği kanaatindeyim. Devletlerarası ilişkilerde artık ana-yavru edebiyatlarının bir tarafa bırakılması gerektiğini yıllardır söylerim, yeni değil. Belediye başkanlığı dönemimden aynı kanaatteyim, Murat Karayalçın Ankara Belediye Başkanı ve ben de Lefkoşa belediye başkanı iken 1989 yılında kardeş şehir ilişkisi kurduk. O günlerin arşivine bakın yine aynı şeyleri söylemekteydim. Bunlar benim lügatımda yeni şeyler değil” diye konuştu.

(TAK)


Benzer Haberler

AÖA Yasa Tasarısı Genel Kurul’a sevk edildi

TAK

KTÖS’ten Meclis’e iki çalışma raporu

TAK

Özdenefe “Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanının ülke dışında bulunması hukukla ve devlet ciddiyeti ile bağdaşmıyor”

TAK

Döviz piyasalarındaki sakin seyir sürüyor

Voice Kıbrıs Haber

XVII. Evvel Zaman İçinde Lurucina Panayırı pazar günü yapılıyor

TAK

Çeler “Çocuklar arasında ciddi bir sınıf ayrımı var”

Voice Kıbrıs Haber