Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı Brüksel’deki temaslarını tamamladı.
Cumhurbaşkanı Akıncı, Brüksel temasları çerçevesinde dün ilk olarak ABD’nin Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Jonatahan Cohen ile görüştü.
Cumhurbaşkanı Akıncı akşam saatlerinde ise Avrupa Birliği Dışilişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Mogherini ve AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ile ayrı ayrı görüştü.
Akıncı, görüşmelerin ardından Brüksel temaslarını değerlendirdi.
Akıncı, özellikle Juncker ile yaptığı görüşmede konulara ayrıntılı şekilde girme fırsatı bulduklarını kaydetti. Müzakere sürecindeki tıkanıklığın nedeni ve bu nedenin Kıbrıs Türk haklı için ne kadar önemli olduğunu Juncker’e aktardıklarını belirten Akıncı, önümüzdeki zamanın sınırlı olduğunun ve bu kısa süreli zamanda çok iş yapılması gerektiğinin altını çizdiklerini söyledi.
AB’ye, Kıbrıs Türk halkının ve kurumlarının hazırlanmasının da son derece önemli olduğunun işin başından beri gündemde olduğunu söyleyen Akıncı son zamanlarda konuyla ilgili olarak kurulan Ad-Hoc komitenin çalışmalarının Rum tarafınca zaman zaman geciktirildiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Akıncı, Rumlar’ın özellikle kendilerinden kaynaklı nedenlerle de olsa müzakerelerin biraz sıkıntıya girdiği dönemlerde, bunu vesile ederek AB temsilcilerinin Kıbrıs Türk tarafının kurumlarıyla ve onların yetkilileriyle bir araya gelmesini engellemeye çalıştıklarını belirtti. Akıncı, Kıbrıs’ta çözüm olacaksa, Kıbrıs Türk halkının kendi kurumlarıyla geleceğin iki eşit kurucu devletinden birisi olacak olan KKTC’nin kurumlarının AB müktesebatına uyumunun sağlanması için çok ciddi çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Bir çözüm noktasına varıldığında ilk günden Euro’nun tedavüle girmesini istediklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Akıncı bunun için yapılması gereken çok iş bulunduğunu, tüm bunları da Junker’le paylaştıklarını ifade etti.
Akıncı ‘Çok büyük bir anlayışıyla karşılandık. Bu müzakereler sürecinde yaşanan sıkıntılar hakkında söylediklerimizi çok iyi anladılar. Şimdi müzakereler başlarken de başlama noktasında da nasıl gelindiğini kendisine izah ettik. Bundan sonraki süreçte Kıbrıs’ta Kıbrıs sorununu oluşturan önemli başlıklarda ilerlemeye çalışacağız. O konularda daha büyük yakınlaşmalar elde etmeye gayret edeceğiz ve onun ardından Cenevre konferansı yeniden toplanacak ümit ederim. İşte orada da geçen defaki gibi AB gözlemci sıfatıyla hazır bulunacak. Buna hazırdırlar. Junker, Kıbrıs’ta bulunacak olan bir çözümün iki eşit tarafından biri olan Kıbrıs Türk tarafıyla ilişkilerini sürdürmekte kararlı olduklarını teyit etti. AB ile Kıbrıs Türk halkı arasındaki iletişim kanallarının her zaman açık tutulacağını ve bizlerle sürekli bir diyalog halinde olmayı arzu ettiklerini ve bu konuda kendilerinin de her zaman yardımcı olacaklarını söylediler. Her iki görüşmeden de çok memnun bir şekilde ayrılmaktayım” ifadelerini kullandı.
Bir gazetecinin Cenevre konferansı için bir takvim görüşülüp görüşülmediği yönündeki sorusuna karşılık Cumhurbaşkanı, Cenevre Konferansı’na yeniden gidecek olan süreç bakımından ve Kıbrıs sorununu bu dönem çözme bakımından sınırlı bir zaman dilimiyle karşı karşıya olduklarını söyledi.
“İngiltere’nin AB’den ayrıldığı bir ortamda AB Kıbrıs sorununu çözerek belki de yeniden birleştirici bir güç olabilir mi? Garantörlük meselesi ve 4 özgürlük konusunda Ankara’nın talep ettiği unsurlar AB tarafından nasıl karşılanıyor?” yönünde bir soruya ise Akıncı, konuşulanın Türk-Yunan vatandaşlarına eşdeğer muamele olduğunu belirtti.
4 özgürlük derken bu kapsamda değerlendirildiğini söyleyen Akıncı, “1960 Anayasası’nda olan, en fazla müsadeye mashar ülke tanımlanması yapılmıştı. Daha sonra, benden önceki liderler döneminde, demografik dengeleri bozmadan bu eşdeğer muamelenin yapılabileceği bir mutabakat vardı” dedi.
Cumhurbaşkanı Akıncı bugün de İstanbul’da Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde devlet başkanları oturumuna katılarak konuşma yapacak.
Kaynak: BRT
