Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümet Sözcüsü Pordoromos Prodormu, 26 Şubat Salı günü gerçekleştirilecek olan Akıncı-Anastasiadis görüşmesi çerçevesinde “Fileleftheros” gazetesine bir söyleşi verdi ve müzakerelerin başlaması için 30 Haziran çerçevesi konusunda ilke anlaşmasının şart olduğunu söyledi.
Prodromu söyleşisinde, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Nikos Anastasiadis’in, Anastasiadis’in yeniden seçilmesinin ardından üçüncü kez gayrı resmi şekilde görüşeceklerini hatırlatarak, liderlerin görüşmede referans şartlarını ele alabileceklerini ifade etti.
Prodromu, müzakerelere başlanılabilmesi için Guterres’in 30 Haziran tarihli çerçevesi temelinde ilerleneceğine dair ilke anlaşmasına varılmasının kendileri için gerekli olduğunu belirterek, Guterres çerçevesi derken “sonradan parça parça sunulan notlar şeklinde olan değil, çağ dışı kalmış garantilerin kaldırılması, askerin tamamen çekilmesi ve Kıbrıs’ın hiç üçüncü taraflarca vesayet altına alınamayacağından söz ettiği gerçek öneriyi kastettiklerini” ifade etti.
Kıbrıs Türk tarafından sürekli ortak vizyon ifadesini duyduklarını belirten Prodromu, kendilerinin vizyonunun “BM Genel Sekreteri’nin betimlediği şekliyle Kıbrıs’ın, Türk işgal askerlerinin olmadığı, garantörlerin müdahale haklarının bulunmadığı normal bir devlet olması, çözümle Kıbrıs’ın normal bir Avrupa ülkesi haline gelmesi şeklinde olduğunu” iddia etti.
Prodromu, Kıbrıs Türk tarafının ve Türkiye’nin her düzeyde olumlu oy gereksinimi fikrinin federal yönetimin işlevsiz hale gelmesine yol açacağı iddiasını yinelediği söyleşisinde, Nikos Anastasiadis’in ise bu sorunun çözümüne katkı koymak amacıyla “sistemin desantralizasyonu önerisini yaptığını” ifade etti.
Crans – Montana zirvesinde yaşananlara ilişkin iddialarını da yineleyen Prodromu, Kıbrıs Türk tarafının Guterres’in altı maddelik önerilerinden ikisini, garantörlük sisteminin çağdaş bir güvenlik sistemiyle değiştirilmesi ve Türk askerinin çekilmesi maddelerini görüşmeyi reddettiğini savundu.
Prodromu, Anastasiadis’in BM Genel Sekreteri’nin geçici Kıbrıs Özel Danışmanı Jane Holl Lute’dan, Guterres’in altı maddelik çerçevesini referans şartlarına dahil etmesini talep ettiğini de vurguladı.
Prodromu, Guterres’in çerçevesinin ve parametrelerinin içeriğinin orijinal olmasının önemli olduğunu, 4 Temmuz sabahı yapılan görüşmede Guterres’in telefonla o dönemin danışmanı Espen Barth Eide’ye yazdırdığı ve o toplantıda sundukları tutanakların da bu yüzden önem taşıdığını belirterek, bu çerçevenin orijinalliğini sağlamanın da BM’nin görevi olduğunun altını çizdi.
BM’yle tartışma cephesi yaratılmaması gerektiğine ilişkin yöneltilen eleştirilerin sorulması üzerine ise Prodromu, kendilerinin BM’ye cephe açmaları diye bir şeyin söz konusu olmadığını söyleyerek, “altı değil beş maddelik Eide’nin notları adı altında bir belgeyi yayanların Genel Sekreter’in çabalarına zarar verdiklerini ve olası bir müzakereyi önceden kirlettiklerini” iddia etti.
Crans – Montana’daki çıkmazın sebebinin, garantilerin kaldırılması ve Türk askerinin adadan çekilmesine ilişkin ifadelerin kuşku altında bırakılmasından kaynaklandığını öne süren Prodromu, Anastasiadis’in istediği şeyin, Guterres’in 30 Haziran’da sunduğu parametrelerin orijinal şekliyle referans şartlarına dahil edilmesi olduğunu belirtti.
Prodromu ayrıca, Türkiye’nin “garantilerin ve müdahale haklarının olmadığı birleşik bir Kıbrıs’ın hayal olduğunda ısrar etmesi veya başka bir çözüm modeli istemesi durumunda işlerin çok zor olacağını” sözlerine ekledi.
(TAK)
