CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, BRT’de katıldığı programda Levent Kutay’ın sorularını yanıtladı.
Virüsle mücadele süreci ile ilgili Erhürman, “Bu süreç uzmanların görüşleriyle ilerletebilecek bir süreçtir… Siyasi bir süreç değildir… 6 hafta geçti, nerdeydik nereye geldik diye bakarsak, maalesef artık yeter demek noktasına geldik” dedi.
Erhürman, “ Çünkü ilk günden beri pandemi hastanesinden bahsediyoruz. Önce Mağusa denildi, sonra aniden Burhan Nalbantoğlu oldu, Kolan’a geçildi. Kolandan geriye dönüldü. İlk gün nerdeysek şimdi de oradayız. Geldik sıfır noktasına oturduk” diye konuştu.
6 hafta kapalı kalırsak, virüsün ortadan kalkmayacağını belirten Erhürman, bu sürede gerekli alt yapının hazırlanması ve eksikliklerin giderilmesi gerekirken, bizzat sahada görev yapan doktorların ilaç eksikliğin devam ettiğini, envanterin bilinmediğini söylediklerine işaret etti.
Erhürman, “6 Hafta evde kapalı kaldık. İnsanlar bu 5 hafta içinde eksikliklerin tamamlanmasını bekliyor. Hatta 1-2 hafta daha zaman da verebilir. Ama siz sadece çıkar da açıklama yaparsanız ay sonuna kadar uzattık yasakları. Peki uzattınız da neden uzattınız? Ne yapacaksınız? Bunları niye söylemiyorsunuz. Bilim Kurullarındaki insanlar test yapıyorsunuz ama bu halk sağlık uzmanı doğrultusunda yapılmıyor. Yata mı dikey mi bunu tespit etmeniz mümkün değil diyorlar. İlk günden beri söylüyoruz. Bir bilim Kurulu, bir kriz yönetimi. Üç tane değil. Bilim Kurulu üyeleri ayrıca sahada mücadele ediyorlar, ama kendilerine hiçbir şey sorulmadığını söylüyorlar. Bilim insanları konuşsun siyaset onun verileri üzerinden karar üretsin ama biz bunu yapamıyoruz. Koskoca TC, bir birim kurulu, ABD’nin bir kurulu var, ama bizde 3 tane var. Üstelik her biri farklı farklı konuşmalar yapıyor. Bunlar varken biz bunu nasıl iyi yürütüyor diyorsunuz anlamıuyorum. “ ifadelerini kullandı
Son açıklanan vakalarla kaynağı belirsiz vakalarla karşı karşıya kaldıklarını belirten Erhürman, virüs sahada geziyor olabilir. Yayıldı endişeleri var. Demek bizim daha fazla test yapmamız lazım. Oturun halk sağlığı uzmanlarıyla bir planlama yapın. Şu anda belirsizlik içinde, her karardan geri dönüyorsunuz. Üniversite hastanelerini neden kullanmadığınızı söylemiyorsunuz. Ben anamuhalefet başkanı olarak bir bilgimiz yok, vatandaşın nasıl olacak? Mecbur kalıyoruz ve meclisi olağanüstü toplantıya çağırıyoruz
Güney Kıbrıs’tan gelen ilaçlar üzerinden tartışmaların çok gereksiz olduğunu kaydeden Erhürman, konunun siyasi amaçlar için kullanılmasından duyduğu rahatsızlığı paylaştı.
Bazı Uzmanların, gelen ilaçların bazı yan etkileri olduğunu söylediklerini hatırlatan Erhürman, “Demek ki, uzmanların taleplerinin Cumhurbaşkanına iletilmesinde bile bir başarısızlık olmuştur. Başka ilaçlar gelebilseydi çok daha iyi işe yaracaktı. Bu kadar iletişimsizlik varken, nasıl bir kriz yönetimi var anlamıyoruz” dedi.
Kriz yönetiminin temel esasının kamuoyunda güven yaratmak olduğunu belirten Erhürman, güven yaratılamadığı müddetçe krizin yönetilemeyeceğini, hükümetin güven yaratmada ciddi sıkıntı yaşamakta olduğunu savundu.
Erhürman, “ Bu işte büyük bir hasar almadıysak, bu, evlerinde kapalı olan insanların, sahada çalışan doktorların, hemşirelerin, laboratuar çalışanlarının ve temizlik görevlilerinin çabaları sayesindedir. İyi onlar vardır” dedi.
Ekonomik olarak ciddi bir sıkıntının beklendiğini, turizm ve yüksek öğrenimde durgunluğun olduğunu hatırlatan Erhürman, dövizin de yükselmekte olduğuna işaret etti.
Ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya kalacağız. Gelin bir harcama planı çıkaralım dedik. İşletmeleri nasıl yüzdürebiliriz ve kaynak arayışına girelim. Ya Türkiye’den ya iç borçlanmaya gidelim dedik. Bize siyaset yapıyorsunuz diyorlar. 1500 TL verilecek dediler İnsanları perişan ettiler. Çalışanın parası için İşverene şart koştular. Derdiniz çalışan olmalıydı.
Normalleşme için uzmanların görüşünün esas olduğunu belirten Erhürman, uzmanların, halk sağlığı uzmanlarının yönetiminde bir planla testlerin artırılması ve altyapı eksikliklerinin giderilmesinin şart olduğunu, şu an için kimsenin tarih vermemesi gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin ertelenmesi ile ilgili soru üzerine de Erhürman, “ Bu koşullarda, Cumhurbaşkanlığı Seçimi diye bir şeyi konuşmayı, kelimelerle anlatamayacak kadar yanlış buluyorum. Bu konuyu konuşanlar yüzünü sokağa çevirsin. Ekmek bulamayan insanlar var. İşini kaybedenler var. Batma riski olan işletmeler var. Döviz çıkıyor. Biz bunların olduğu yerde Cumhurbaşkanlığı Seçimi konuşacağız. Ne zaman yaparlarsa yapsınlar. İster erken ister geç, itiraz etmeyeceğiz çünkü şu an derdimiz değildir. Benim gündemimde böyle bir şey yok. Bu ülke gündeminde bu olmamalı. BU tartışmaya karışmayacağım. Ne zaman isterlerse yapalım. Ama dert bu olmamalı. Hep beraber krizden çıkmayı konuşmamız lazım. ” yanıtı verdi.
(BRT)
