Olayı “cadı avı” olarak nitelendiren Çeler, durumu eleştirerek, uygulamanın yasal olmadığını savundu.
Küfür veya ahlaksız bir durum söz konusuysa bunu kendilerinin de uygun bulmadığını ifade eden Çeler, ufak eleştirilerden dolayı polisin işlem yapmasının kabul edilemez olduğunu, bunun demokrasiden uzak olduğunu ileri sürdü.
Çeler, kimsenin telefonunu polise teslim etmemesi gerektiğini vurgulayarak, vatandaşlara çağrıda bulundu.
Dürüst: Ben de sosyal medyadan mağdurum
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst de, Bilişim Yasası konusunda çalışmaların devam ettiğini ifade ederek, kendisinin de son zamanlarda sosyal medya üzerinden mağduriyet yaşayan biri olduğunu söyledi.
“Kimsenin kimseye hakaret etmeye hakkı yok” diyen Bakan Dürüst, yasanın kısıtlı olduğunu belirtti.
Bakan Dürüst, yapılan eleştiriler haddini aşarsa ve eğer kişinin kendisini, ailesini yaşantısını etkileyen bir durumsa bunun da hoş olmadığını ifade etti.
“12 kişiyi polise şikâyet ettim”
Mağdur olan kesimin haklarının korunması gerektiğini belirten Bakan Dürüst, kendi adına 12 kişiyi polise şikâyet ettiğini kaydetti.
Bakan Dürüst, eleştirilerin kimsenin kimseyi rencide etmeden yapılması gerektiğini vurgulayarak, hiç kimsenin kimseye sosyal medya üzerinden hakaret etme hakkı bulunmadığını vurguladı ve Bilişim Yasası’nı en demokratik şekilde geçirilmesi için çalışacaklarını söyledi.
Kendisinin şikâyetleri yaparken makamını kullanmadığını, sıradan bir vatandaş gibi yaptığını ifade eden Bakan Dürüst, ailesi ve çocukları için yapılan hakaretlerin kabul edilemez olduğunu yineledi.
Özdenefe: Devlet gücüyle sindirme
Bu esnada yerinden söz alan CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, yaşananları cadı avı olarak nitelendirdi. Devlet gücü kullanılarak insanların sindirilmeye çalışıldığını savunan Özdenefe, bunun demokrasiye bir darbe olduğunu öne sürdü.
Konuşmasını sürdüren Bakan Dürüst ise “Ben bakanım diye kimse benim çocuğum hakkında yazamaz. Demokrasi ise biz bunu demokrasi gereği hukuka taşıyoruz. Bana yine yapılırsa yine şikayet edeceğim” dedi.
