Tıp-İş yönetim kurulu adına Tıp-İş Başkanı Dr. Ahmet Varış basın açıklamasında bulunarak; “Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası olarak idarenin hekim ve personel eksikliklerini acilen gidererek ve alt yapı düzenlemelerini hızlandırarak konuya çözüm üretmesini tavsiye ederiz. Az hekim ve personelle, yetersiz alt yapıyla çok iş mantığı kaliteyi giderek düşürmekte ve bizleri her geçen gün hekimlik felsefesi ve iyi hekimlik ortamından uzaklaştırmaktadır.” dedi.
Varış açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
Sağlık yaşamın kaynağı ve herkesin hakkıdır. Düşünceleri, politik tutumu, cinsiyeti, sosyal durumu ne olursa olsun sağlık hizmeti verirken kimseye karşı ayrımcılık yapılamaz.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Sağlık ‘Anayasal’ bir haktır.
Tıp bir bilim alanı, hekim de bir bilim insanıdır. Ancak hekimliği sadece bu bilim alanındaki uygulamalar olarak değerlendirmek bu kavramı daraltmak olur. Hekimlik, bir bilgi birikimi yanında kazanılan beceriler ve zaman içinde geliştirilen tutum ve davranışların bir bütünüdür. Aynı zamanda hekimlik, mesleksel sorumluluk, meslek grubu içinde dayanışma, meslek onurunu koruma ve mesleksel hakları gözetme gibi temel kavramların bir uygulamasıdır.
Ülkemizde son yıllarda giderek artan nüfusa ve bununla ilişkili olarak artan hasta sayısına rağmen kamu sağlık merkezlerimizin yıllardır özellikle eksiklik yaşanan branşlarda hekim istifalarıyla birlikte giderek azalan kadro ve düzeltilemeyen alt yapı sorunlarıyla hizmet verildiği gerçeği ortadadır. Kamu hekimleri yetersiz kadrolarımıza ve kamu sağlık merkezlerimizin yetersiz alt yapı şartlarına rağmen özveriyle çalışmaktadır.
2017 yılı istatistiklerini incelediğimiz zaman;
Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi
Hekim Sayısı: 149
Kayıtlı Yıllık Poliklinik Sayısı: 219141
Acil Servise Başvuru: 91.005
Ameliyat Sayısı: 6033
Mağusa Devlet Hastanesi
Hekim Sayısı: 47
Kayıtlı Yıllık Poliklinik Sayısı: 84312
Acil Servise Başvuru: 80323
Ameliyat Sayısı: 1702
Girne Dr. Akçiçek Hastanesi
Hekim Sayısı: 24
Kayıtlı Yıllık Poliklinik Sayısı: 83813
Acil Servise Başvuru: 82918
Ameliyat Sayısı: 986
Cengiz Topel Hastanesi
Hekim Sayısı: 9 (7 Lefkoşa Devlet Hastanesi’nden gelen hekim)
Kayıtlı Yıllık Poliklinik Sayısı:38321
Acil Servise Başvuru: 46632
Ameliyat Sayısı: 223
Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi
Hekim Sayısı: 7
Kayıtlı Yıllık Poliklinik Sayısı: 19632
Temel Sağlık Dairesi
Sağlık Merkezi/Ocağı Sayısı: 20
Hekim Sayısı: 40
Kayıtlı Yıllık Poliklinik Sayısı: 113207
HEKİM SAYISI: 276
TOPLAM KAYITLI POLİKLİNİK: 558426
TOPLAM ACİL BAŞVURUSU: 300878
TOPLAM MUAYENE: 859304
TOPLAM AMELİYAT: 8944
Bunların dışında, tıbbi sekreter ve personel eksikliğinin bir sonucu olan kayıtsız binlerce hastanın muayenesi ve pansumanları ise servislerde yapılmaktadır. Tüm alt yapı ve personel eksikliklerine rağmen mümkün olan nitelikteki hizmetin oldukça yüksek sayıda hastaya sunulduğu istatistiksel verilerde açıkça görülmektedir.
Nüfusun 300.000 dolayında olduğu düşünülen bir ülkede toplam 276 kamu hekiminin sadece muayene ettiği hasta sayısının 859304 ve yaptığı ameliyat sayısının 8944 olması nasıl açıklanabilir?
Başvuran hastaların gerek poliklinik hizmetleri gerek cerrahi müdahaleleri açısından bekleme süresinin daha kısa olması ve kamusal sağlık hizmet niteliğinin artırılması için alınacak tedbirlerin başında kamu sağlık merkezlerindeki hekim ve sair kamu sağlık çalışanı kadro sayılarının artırılması ve alt yapının çağımızın gerektirdiği modern teknolojiye uygun hale getirilmesidir.
Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası olarak idarenin hekim ve personel eksikliklerini acilen gidererek ve alt yapı düzenlemelerini hızlandırarak konuya çözüm üretmesini tavsiye ederiz. Az hekim ve personelle, yetersiz alt yapıyla çok iş mantığı kaliteyi giderek düşürmekte ve bizleri her geçen gün hekimlik felsefesi ve iyi hekimlik ortamından uzaklaştırmaktadır.
Kamu sağlık kurumlarında tıbbi sekreterlerin yokluğu/eksikliği (özellikle mesai saatleri dışında) hekimlerin yükünü artırmakta, hastaya ayrılacak zamandan çalınmaktadır. Hastaların süratli bir şekilde tedavi edilememeleri halinde meydana gelebilecek istenmeyen sonuçlardan hekimlerin sorumlu olması, hastaların nasıl muayene ve tedavi edilmesi unsurlarının belirlenmesinde yetkili olmalarını da gerektirmektedir. Hukuğa göre sorumluluğun olduğu yerde yetkinin de olması kaçınılmazdır. ‘Hastane Yönetim Kurulları’ sağlıkta verimliliğin artırılması ve eksikliklerin giderilip çözüme daha hızlı ulaşılması bakımından son derece önemlidir. Çalışanların karar alma mekanizmalarındaki aktif katılımı hizmet kalitesini doğrudan artıracaktır. Tepeden inme kararlar demokratik olmadıkları gibi aynı zamanda hizmetlerdeki uyumu da olumsuz etkilemekte, denetimleri aksatmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü’nün önerisi hekimlerin her hastaya ortalama 20 dakika ayırması yönündedir. Zaman hem mesleklerini uygularken hekimlerin hem de tedavi olurken hastaların hakkıdır. Hekim ve hasta hakları birlikte savunulmaldır. Hekim, kendi uzmanlık alanına ve gelen hastanın özel durumuna göre, her hastaya tıbben ayırması gereken zamanı ayırmak durumundadır.
Hekimlik, sürekli yenilik ve eğitim gerektiren bir meslektir. Ülkemizde tıbbın geliştirilmesi için mevcut Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nda var olan ve kamu hekimlerinin yasal hakkı olan eğitim ve burs/kurs ödeneği haklarının idare tarafından etkin bir şekilde uygulanması gerekmektedir.
Bu konulardaki aksaklıkların giderilmesi ve gerekli düzenlemelerin yapılması konusunda bakanlığın sendikamızla iş birliği içerisinde hareket etmesinin önemini bir kez daha vurgularız.
Günümüzde kanser başta olmak üzere erken tanı kavramından ziyade koruyucu hekimlik ilkesi ön plana çıkmaya başlamıştır. İş sağlığı ve güvenliğinin sağlanamadığı, ‘Gıda denetim yasasının bile geçirilemediği’ ve bununla birlikte gerek personel eksikliği gerek siyasi iradelerin göz ardı etmesi nedeniyle devletin denetim görevini yapamadığı bir ülkede halkın sağlığını korumak ve hastalıkların gelişimi önlemek ne denli mümkündür?
Toplum genelinde siyaset kurumuna güvensizlik her geçen artmaktadır. Tüm medeni ülkelerde olduğu gibi “Sağlık” siyasi iradelerden ve hükümetlerden bağımsız bir devlet politikası olmalıdır.
Ülkemizde sağlığın geliştirilmesine olanak sağlayacak geciken yasal çalışmaların biran önce tamamlanması şarttır. Halkımıza daha nitelikli sağlık hizmeti sunabilmek için devletin her kademesinde bulunan siyasi mercilerin kaosa oynamayı bir tarafa bırakarak üzerlerine düşen sorumluluklarının bilinciyle hareket etmesini bekliyoruz. Devletin idari kesimlerini çağımızın gereklilikleriyle bağdaşan ve ülke gerçeklerine uygun yasaların ivedilikle çıkarılması yönünde sağduyulu bir şekilde adım atmaya davet ediyoruz.
Biz hekimlerin, hemşirelerin ve sağlık çalışanlarının varlık sebebi hastalarımızdır.
Bizler bu ülkede yaşayan her bir yurttaşın sağlık hakkını savunuyoruz.
En kısa zamanda uygun bir takvimlendirme yapılıp eksiklikler ivedilikle giderilmediği takdirde tüm kamu sağlık merkezlerindeki personelin özveriyle yürütmeye çalıştığı kamu sağlık hizmetlerinin durabileceğini belirtir, sendika olarak ‘daha nitelikli bir kamu sağlık hizmeti sunumunda’ her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu bildiririz.
Saygılarımla
Tıp-İş Yönetim Kurulu (a)
Dr. Ahmet Varış
Başkan
