Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs’ta adil ve kalıcı bir çözümün egemen eşit ve uluslararası statüsü teyit edilmiş 2 devletin varlığından geçtiğini belirterek, “Tel Aviv ve Atina, beni ülkenin başında görmek istemiyor.” dedi.
Tatar, Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi’nde, 19 Ekim Pazar günü yapılacak cumhurbaşkanı seçiminin ilk turu ile ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Seçimin çok önemli olduğunu kaydeden Tatar, “Çünkü karşımızda bir blok vardır. Yıllardır Türkiye ve bize karşı aşırı şekilde muhalefet yapan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile kendilerini özdeşleştiren bir bloktan bahsediyorum.” diye konuştu.
Tatar, yıllar süren federasyon görüşmelerinden bir sonuç alınamadığını hatırlatarak, KKTC’nin eski cumhurbaşkanlarından Mehmet Ali Talat ile Mustafa Akıncı’nın Kıbrıslı Rumlara bazı tavizler vermeye hazır olmalarına rağmen Ada’da barışın sağlanamadığını söyledi.
Güney Kıbrıs’taki Kıbrıslı Rumların Kıbrıs’ın tamamını istediklerini belirten Tatar, “Federasyon demek Kıbrıslı Rumlarla masaya oturmak ve Türk askerinin buradan çıkması demektir. Halkımızın asla böyle bir şeye müsaade etmemesi gerekir. Her türlü bekamız Türkiye’nin buradaki varlığına bağlıdır. Kısa günün karı için federasyoncuların kazanması arzu edilecek bir şey değildir. Sonuçta ben halkıma güveniyorum ve en doğru kararı onlar verecektir.” ifadelerini kullandı.
Tatar, Kıbrıs Türk halkının devletine sahip çıkması gerektiğini vurgulayarak, devletten feragat etmeleri durumunda biteceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıs Rum basını, devamlı ‘Tatar kaybedecek, Tufan Erhürman (Cumhuriyetçi Türk Partisi cumhurbaşkanı adayı) gelecek ve müzakereler başlayacak’ şeklinde yayınlar yapıyor. Bunun sebebi Güney Kıbrıs Lideri Nikos Hristodulidis’in halkına Türk liderliğini müzakereye mecbur etmiş görüntüsü vermek içindir. Karşı taraf benim dik duruşumdan iyice sıkılmıştı.” dedi.
Tatar, KKTC’nin refahı ve geleceği için ellerinden gelen mücadeleyi verdiklerini, yurt dışındaki birçok toplantıda KKTC’yi kendi bayrağı ve anayasal adı ile temsil edebildiğini dile getirdi.
Türk ve İslam dünyasının KKTC’ye yönelik ilgisinin her geçen gün daha da arttığına işaret eden Tatar, uluslararası ambargo ve izolasyonları Türkiye’nin koşulsuz desteği sayesinde aştıklarını kaydetti.
Tatar, KKTC’deki refah düzeyinin yükselmeye devam ettiğine dikkati çekerek, ülkesinin geleceğinde umut gördüğünü ifade etti.
– “Güney Kıbrıs halkı silahlanmadan rahatsız”
Tatar, güvenlik gerekçesiyle çok sayıda İsraillinin Güney Kıbrıs’a yerleştiğini söyledi.
Ayrıca İsrail’in Kıbrıs Rum Yönetimi’ni silahlandırdığını aktaran Tatar, “Güney Kıbrıs halkı silahlanmadan rahatsız.” dedi.
Tatar, Kıbrıslı Rumların yaptığı silahlanmanın, Kıbrıslı Rum Lider Nikos Hristodulidis’in boyunu aştığını belirterek, “Hristodulidis büyük işlere bulaşmıştır. Silahlanma ile birlikte işi içinden çıkılmaz durumlara sokmuştur. Ekonomisi turizm ve bankacılığa dayanan bir yer, bu kadar büyük silahlanmayı kaldıramaz.” diye konuştu.
Kıbrıs’ta adil ve kalıcı bir çözümün egemen eşit ve uluslararası statüsü teyit edilmiş 2 devletin varlığından geçtiğini yineleyen Cumhurbaşkanı Tatar, “Tel Aviv ve Atina, beni ülkenin başında görmek istemiyor. Çünkü ben onlara karşı Türkiye ile birlikte dik duruş sergiliyorum. Onların oyunlarını bozuyorum. Beni neden istesinler?” değerlendirmesinde bulundu.
Tatar, Gazze’de yaşananların Filistinlilerin var olmaları için 2 devletliliğin esas ve akılcı bir yöntem olduğunu gözler önüne serdiğini vurguladı.














