FeaturedKIBRIS

“Siyasette kalma dönemim çok uzun sürmeyecek”

UBP Milletvekili Dr Faiz Sucuoğlu BRT’de 14. Saat programına katılarak siyasi gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

“GÖR BENİ GÖREYİM POLİTİKASI YAVAŞ YAVAŞ KALKIYOR”

İşte UBP Milletvekili Faiz Sucuoğlu’nun söylediklerinden öne çıkan başlıklar:

“SİSTEMDEN ZİYADE KAFALARIMIZ DEĞİŞMELİ”

“ÖMÜR BOYU MİLLETVEKİLLİĞİ HASTALIĞIMIZDAN KURTULMAMIZ LAZIM”

“Sistemden ziyade kafalarımızın değişmesi lazım. Sistemi istediğiniz kadar değiştirin kafalar değişmezse dünyanın en güzel sistemini getirin gene birşey olmaz. Kendimiz değişeceğiz. İşte yavaş yavaş ki fena değil yavaş yavaş iyiye doğru bir gidişat görüyorum. Yani daha seçici oluyorlar. Gör beni göreyim politikası yavaş yavaş kalkıyor. Menfaat ve ben odaklı olma tamamen kalkıyor. Meslek olarak politikayı görme tamamen kalkıyor. Meslek sahibi arkadaşlar daha ziyade 2-3 dönemle politikaya giriyor. Ömür boyu milletvekilliği diye birşey yoktur. Milletvekilliği  bir hizmet yeridir. Siyaset geçici bir hizmettir. Yok da 30 yıl. Bunlar artık kanıksanma ve heyecanın gitmesi demektir. Bu hastalıktan kurtulmamız lazım. Gör beni göreyim seni , beni ilgilendişrmez benim kızımı işe alsın yeter. Bu mentalite ve bu düşünce esasında bizi bu noktalara getirdi. Yani hep ben odaklı olma. Siz  istediğiniz kadar sistemi değiştirin insanın içerisindeki ben odaklı olma düşüncesi değişmediği sürece siz üzgünüm ama katkı koyamazsınız. Sistemden ziyade biz kendi politik anlamdaki bazı yargılarımızı değiştirmemiz gerekir”.

“DÜRÜSTTÜN DEDİKODUSU OLMAZ”

“Olmazsa olmazım dürüstlüktür. Benim için en önemlisi o’dur.Ve dedikodudan uzak. Zaten dürüsttün dedikodusu olmaz. Ya dürüstsün ya değilsin.Dolayısıyla bizim de ihtiyacımız olan dürüstlük, çalışkanlık çok önemli. Bıkmadan usanmadan çalışma ve hangi görevdeyseniz o görevi dört dörtlük yapabilme. 3 bakanlık yaptım takdiri halka bırakıyorum. Geçen dönem 50 vekil içinde en çok oyu alıp seçilen vekilim. Dolayısıyla demek ki halkta tevazü var diye düşünüyorum”.

“SİYASETTE 3 DÖNEM YETERLİ DİYE DÜŞÜNÜYORUM”

“SİYASETTE BİR DÖNEM DAHA KALMAYI HEDEFLİYORUM”

“Siyasette bir dönem daha kalmayı hedefliyorum. Şuana kadar zaten 2013 de başladım ve 8 yıl oldu. Herhalde bir 3-5 yıl daha ve siyaset biter. 3 dönem yeterli diye düşünüyorum. Ama bizdeki dönemler işte şimdi mahçup da olmayalım bir dönem bazen 1 yıl sürer. Ama siyasetteki kalma dönemimin çok uzun sürmeyeceği kesin”.

“PARTİ İÇİNDE ŞUAN KIRILMA DURUMU YOK”

“GÖRDÜM KIRILMANIN NELERE MAL OLDUĞUNU”

“Parti içinde şuan kırılma olasılıkları yok. Öyle bir durum şuan yoktur. UBP 2013 yılında büyük bir kırılma yaşadı. Hasbel kader şuandaki vekillerin büyük bir kısmı da o dönemi yaşayan. Ben mesela o zaman daha vekil değildim ama Lefkoşa’nın İlçe başkanı idim. Ve gördüm kırılmanın nelere mal olduğunu. Dolayısıyla kırılma, partiyi terk etme, küsme bana göre en kolayıdır. O süreç artık şuraya gelir. Başka artık yapacak birşey yoktur. Herşeyi göze alırsınız, siyasi yaşantınızın sonlanmasını da göze alırsınız ve böyle bir adım atarsınız. Şuanda gördüğüm kadar ile öyle bir durum yok”…

“ YANLIŞ BİRŞEY Mİ SÖYLEDİM ? ”

“ÇOK SEVDİĞİMİZ 3 TANE HOMOJEN ARKADAŞ”

“Hükümet 4 partiden oluşuyor. Yanlış birşey mi söyledim. 3 bağımsız arkadaş birlikte hareket ediyor. Adı parti değil ama 3 arkadaşımız baştan beri destek verirken de şuanki desteklerinde de birlikte hareket  ediyorlar. Dolayısıyla 3+1 eşittir 4 demek. Burada bir tuhaflık yok. 4 partili. Yani adı konmamış ama bağımsızlar daha güçlü. YDP’de 2 milletvekili var. Bağımzsızlar 3 yani sayı olarak daha güçlü. DP’de 3 var, 2+1. Ama bağımsızlar da 3 tane homojen birlikte hareket eden arkadaşlarımız var. Çok sevdiğimiz 3 arkadaş. Dolayısıyla doğrudur 3 partili ama baktığınızda pratikte 4 partili. Söylemde bir yenilik yok bilinen birşeydir”.

“BAĞIMSIZLARIN KONTENJANDAN ÇIKABİLME DURUMLARI OLABİLECEĞİ SÖYLENDİ”

“Bağımsız milletvekilleri ile ilgili partiden kontenjan duydum ama net bir bilgi yoktur. Kontenjandan çıkabilme durumları olabileceği söylendi. Ama Güzelyurt’ta mesela kontenjan yok. İskele’de kontenjana girer. Ve Mağusa’da da girer.Mağusa’dan aday olmayı bir şekilde kontenjandan Hasan kardeşim doktor arkadaşım aday olmayabileceğini söylüyor. Daha karar vermiş değil. Dolayısıyla şuanda bunları konuşmak ve tartışmak erken diye düşünüyorum. Çünkü önümüzdeki süreçte daha çok şeyler değişecek. Köprünün altından çok sular akacak görünüyor”

“ATAMALAR, ZİYARETLER HEP KURULTAYA YÖNELİK”

“YDP’nin kurultay süreci gergin geçiyor. 11 Nisan’dan sonra ne olur onu bilemiyoruz. Ama gergin geçtiği muhakkak genel anlamda görüyoruz. Atamalar, ziyaretler şunlar bunlar hep genelde gördüğümüz kadarı ile dışardan izleyen birisi olarak hep kurultaya yönelik. Yani her adım kurultaya yönelik. Dolayısıyla ciddi bir huzursuzluk olduğu görülüyor”.

“ARA SEÇİMİ YAPMAMA EĞİLİMİ DAHA ÖNDE GÖRÜNÜYOR”

“Haziran ayında biliyorsunuz tek bir kişilik ülke genelinde ara seçim var.  Ara seçimin maliyeti artı konsantrasyonun bir nevi prestijdir partiler için dolayısıyla ciddi bir yığılma ve enerji kaybı olacak o yönde. Ondan dolayı görebildiğim kadarı ile ara seçimi değil de ara seçimi erken seçime bağlayıp ara seçimi yapmama eğilimi daha önde görünüyor. Ara seçim olayı erken seçim olayı ile bağlanacak”…

“UFUKTA MART-NİSAN 2022’DE ERKEN SEÇİM GÖRÜNÜYOR”

“Benim gördüğüm şuanda ufukta Mart-Nisan 2022 gibi bir erken seçim tarihi görünüyor. Nisan ayında bu tarih belirlenir ve ara seçim ortadan kalkmış olur. Erken seçim tarihi biliyorsunuz Meclis’in alacağı bir karardır. Artı milletvekilleri ile çok detaylı konuşmak lazım. Çünkü bu bir gerçek ki bir seçimde gayet doğal birçok arkadaşımız kaybedebilir. Yeni arkadaşlarımız gelebilir. Dolayısıyla milletvekillerinin burada hem partisel hem de bireysel olarak konu üzerinde fikir teatisi söz konusudur. Ondan dolayı erken seçim kararı vermek ve tarih vermek kolay değil. Hem vekillerinizi ikna edeceksiniz hem de partisel olarak da hazır olacaksınız.           Hep birlikte göreceğiz. Dediğim gibi genel eğilim seçimin beklenmedik bir durum olmazsa, çok büyük süpriz olmazsa ki bizim ülkede siyasette her an herşey olabilir”.

“BEN BEN ODAKLIYIM YOK BÖYLE BİRŞEY”

“Siyasette ebedi düşmanlık veya dostluk olmaz. Yapılan hatalar olur. O hataların ceremisi çekilir. Hatayı yapan veya hatalı olan ceremesini çeker ama siyaset devam eder gider. Siz küstüğünüz anda siz küsersiniz ama sistem devam eder gider….Ben bilirim ben herseyi doğru yaparım ben ben odaklıyım yok böyle birşey. Zaten tabiat itibarı ile öyle bir durumum yok. Ama yapıcı eleştirileri kesinlikle değerli bulurum ve değerlendiririm”…

“AKSİ DÜŞÜNMEK PARTİDE ÇOK BÜYÜK DALGALANMALAR YAPAR”

“HAZİRAN AYINDA KURULTAYIN YAPILMASI GEREKİR”

“ Genel anlamda gittiğimiz ziyaret ettiğimiz her noktada partinin abartmayım herhalde %95-98’inin olmazsa olmazı bir erken seçimden önve muhakkak bir kurultayın yapılmasıdır. Zaten 3 yılının dolduğu dönem Ekim ayıdır. Olağan kurultay zaten Ekim  ayında olacak. Oradan bir kaçarı gideri yok.Ekim ayında olmak zorundadır. Bunun başka bir şekilde düşünülmesi partide çok büyük dalgalanmalar yapar. Yani ciddi sıkıntılar yapar. Dolayısıyla 2021 Ekim ayı 3 yılın dolsuğu ve olağan kurultayın yapılacağı dönemdir. Biz diyoruz ki Ekim’de sizing almış olduğunuz bir karar var. Bu karar Ekim’de koalisyon ortaklarından özellikle YDP’nin üzerinde durduğu bir erken seçim tarihidir. Şimdi bu devam ediyorsa ve Ekim ayında olacaksa o zaman Haziran ayında kurultayın yapılması gerekir ki yeni ekiplerle seçimden çıkmış seçilmiş ekiplerle Ekim’deki seçime gidilebilsin. Eğer seçim daha ileriki bir tarihe alınacaksa genel sekreter seçildikten sonra genel sekreterin ve parti meclisinin tabi ki kararı ile tarih belirlenir. Haziran mı? Temmuz mu? Ağustos mu? Eylül mü? Ekim mi? Ekim zaten son nokta. Ama bunu ne ben ne başka bir vekil, bakan veya parti başkanı, üye tayin edemez. Bunu tayin edecek olan en üst organ olan Parti Meclisi’dir. 120 kişilik seçilmiş Parti Meclis’i kurultaytın hangi tarihte olacağının kararını alır”.

“PARTİYİ KARIŞTIRIP, GERGİNLİK YARATMAK BİZLERE YAKIŞMAZ”

“BAŞKAN ÜYENİN SÜZGECİNDEN GEÇEREK SEÇİLMELİ”

“ÜYE SEÇECEK Kİ SİZE GENEL SEÇİMDE SAHİP ÇIKSIN”

“Bizim gönlümüzden geçen kurultayın biran evvel yapılmasıdır. Ama soğukkanlı olmak lazım. Amaç partiyi karıştırıp, gerginlik yaratmaksa tabi ki o hoş bir durum olmaz. Bizlere de yakışmaz. Onun için o konuda böyle bir noktaya gelmesi hiç bir şekilde arzu edilmez ve böyle bir niyet söz konusu olamaz. Olmadığını da zaten bu süre içinde gösterdik. Amma velakin biran evvel taşların yerine oturması ve bir kurultayla üyenin süzgecinden geçerek seçilecek başkanın oraya gelmesidir arzu edilen. UBP’nin en büyük özelliklerinden bir tanesi de budur. Süzgecinden geçirmek ister üye. Üye kendi süzgecinden geçirmiyorsa sıkıntı var demektir. Dikkat edin kontenjanla gelen birçok arkadaşımız ki içerisinde çok çok değerli arkadaşlar kaybediyor. Neden? Üye ben seçmedim ben arkasından gitmem diyor. Ben seçeceğim, onun arkasından gideceğim. UBP geleneğinde bu öne çıkan özelliktir.Üye seçecek ki size genel seçimde sahip çıksın”.

“KARMA 3 BİLİNMEYEN DENKLEM GİBİ ORTAYA ÇIKTI”

“KARMANIN BU ŞEKLİ OY KAYBINA NEDEN OLUYOR”

“ÇARŞAF LİSTE KALIR GİBİ GÖRÜNÜR”

“Seçim ve Halkoylaması Yasasında yüzde 5 barajında sıkıntı var. Yani biz yüzde 7-8 barajını kendi aramızda konuştuk.Ama görebildiğim kadarı ile Meclis’te bu çok büyük taraftar bulmayabilir. Yani yüzde 5 kalır. Çarşaf liste kalır gibi görünür. Tekrar bölgeselliğe tercih edilmiyor. Karmada sıkıntı var. Karmanın kendisinde yani öyle bir yasal düzenleme yapıldı ki ben en azından 3 defa okudum anlayabilmek için. Karma ile ilgili paragrah sanki 3 bilinmeyen denklem gibi ortaya çıktı. Ve en çok oy yanma da karmadan oldu. Dolayısıyla burada ya karma değiştirilir yahut da kolaylaştırılır. Karmayı halkın anlayabileceği basitleştirilmiş bir şekli ile dönüştürme imkanı yok. Veya bunu da yapamazsanız bu şekilde mi kalsın? Bana göre bu şekilde kalması oy kaybına sebep olur. Kaldırılsın gitsin. Geçen defa herkes bunun acı tecrübesini yaşadı”…

“NE YAPSIN ALİ PİLLİ?”

“Ali Pilli’ye bir haftadır basında ciddi saldırı var. Saldırının sebebi de bu 200 kusur çalışanın kim olduğu nerede olduğu….Ali bey bugün Meclis’te kürsüye çıkarak açıklamasını yaptı. Tabi hükümetin belki bunu açıklaması gerekirdi. Neden? Çünkü Ali bey şuanda bir vekildir. Dolayısıyla şuanda senin partinin yetkililerinin bunu açıklaması gerekir. Ali beyin de hassasiyeti ben mi açıklayayım? Yetkili organlar sizsiniz çıkıp açıklayın….Şu görüldü ki biz maalesef ve maalesef dedikoduyu çok seviyoruz. Yanlış bilgilerle insanlarımızı karalamayı ama bu çirkin bir olay….Metod çamur at izi kalsın. Maalesef ülkemizde iyi işler yapanları bu şekilde karalama ile çamur atmakla motivasyonlarını bozarsınız. Ee olmaz yani. Varsa elinde done çık ve açıkla. Ne yapsın Ali Pilli. Bekliyor Başbakan sahip çıksın. Sayın Başbakanın kendisine sahip çıkmasını bekliyor. Diyor ki sayın Başbakanım siz çıkın açıklayın, beni bırakmayın. Şimdi sen bir şekilde bu konuda adım atmazsan tabi ki sayın Pilli çıkar açıklamasını yapar. Biraz da yapısı itibarı ile sert konuşur. Alınmamak lazım ama hak da vermek lazım. Yani bu arkadaşımızın yaptığı birçok şeyler bir anda unutuluyor.Yahut da unutturulmaya çalışılıyor. Bunun bir yıpratma olacağını kendi içimizde düşünmüyorum ama belli ki belli çevrelerde bu hareket var öyle hissediyorum”.

(BRT)


Benzer Haberler

Türkiye’de vaka sayısı 100 bini aştı!

Voice Kıbrıs Haber

“Önümüzdeki günlerde tüm gerçekler ortaya çıkacaktır”

Colin Stewart’ın adaya gelmesi sebebiyle resepsiyon düzenlenecek

Voice Kıbrıs Haber

“Anastasiadis şoven yaklaşımlara benzin dökerek girdi”

Voice Kıbrıs Haber

“Şenkul ekibiyle şehri ayağa kaldırmaya geliyor”

43 yaşında koronavirüse yenildi

Voice Kıbrıs Haber