Sağlık

Sadece spor yapılarak kilo verilir mi?

Aslında yüksek yoğunluklu egzersiz ve besin alımında kısıntıya gitmeniz bir müddet kilo vermenize yarayabilir. Fakat iradenizi kaybettiğinizde verdiğiniz tüm kiloları geri alırsınız. Etrafınıza lütfen bir bakın; spor salonları hınca hınç dolu. Parklar dolu. Bisiklet, yüzme, koşu ve bunun gibi birçok kişi spor yapmakta. Modern toplumda kilo vermek ve fit olmak için gerçekten bir çaba var.

Peki, bu spor yapan insanların çoğu zayıf mı sizce? Tekrar bakın ve kaç tanesinin fazla kilosu olduğuna dikkat edin. Sadece egzersiz sizce çözüm olsaydı durum bundan farklı olmaz mıydı? Yapılan araştırmalarda insanların otuz sene öncesine göre daha fazla spor yaptığını biliyor musunuz? Peki, neden hastalıklar tam tersi oranda arttı? Egzersiz bizi gerçekten zayıflatıyor olsaydı çok daha fazla bedenen çalışan insanın zayıf olması gerekirdi. Bu dostlarımızın kilolu olmalarının sebebi sofra şekeri ve rafine karbonhidrat tüketmeleridir.

Gerçek şudur ki ne kadar çok egzersiz yaparsanız vücudunuz kaybedilen enerjiyi karşılamak için o kadar çok yemek yemenizi isteyecektir. En azından ilk aşamada bu böyledir. Ta ki siz vücudunuzu sofra şekeri ve rafine karbonhidratlardan uzak tutup, karbonhidrat bağımlılığından kurtarana dek.

Egzersiz Sizin İçin İyidir!

Egzersiz, daha iyi bir kardiyovasküler kondisyon, gelişmiş bağışıklık sistemi tepkisi ve iyi hissetmenizi sağlayacaktır.

Kilo vermek için değil, daha sağlıklı olmak için hareket edin.

Gerçekten Karbonhidrata ihtiyacımız var mı?

Çok eski zamanlardan beri insanlar düşük karbonhidrat diyeti ile var olmuşlardır. Daha yeni yeni günümüzde, tarımın da gelişmesiyle beraber diyetimizi yüksek karbonhidratlı bir içeriğe döndürdük. Daha doğrusu dönüştürüldü…

Birçok beslenme uzmanı, büyük bir özgüvenle bir yetişkinin hayatta kalabilmesi için günde 120 gram karbonhidrat tüketmesi gerektiğini ileri sürüyor. Çünkü onlara beynin ve merkezi sinir sisteminin her gün o kadar glikoz yaktığı ve bunun tek enerji kaynağı olduğu öğretilmiş. Bunu ezberlemişler ve sürekli tekrarlıyorlar.

Buna rağmen diyetinizde karbonhidratları sınırlandırmaya başladığınızdan itibaren, karaciğerdeki keton cisimciklerinin sentezinde artış meydana gelir. (keton cisimcikleri yağların parçalanması ile ortaya çıkan enerji kaynağı) Sonra bu cisimcikler beyin ve merkezi sinir sisteminin ihtiyacı olan enerjiyi sağlamak için glikozun yerine kullanılırlar. Hatta keton cisimcikleri beyin tarafından oldukça tercih edilen glikoza göre daha verimli bir enerji kaynağıdır.

Karbonhidratları tükettiğiniz zaman glikoza dönüştürülürler. Bu durum kan şekerinizin yükselmesine ve insülin hormonunun salınımına neden olur. Daha sonra insülin yağ hücrelerinden ayrılan yağın doğal hareketini engelleyerek kilo kaybınızın durmasına sebep olur. Bu karbonhidratlardan kaçınmanızın en önemli sebeplerinden biridir.

Sofra şekerini ve rafine karbonhidratları diyetinizden çıkarmazsanız, vücudunuzun doğal yollar ile yağ yakmasına engel olacaksınız. Düzgün bir şekilde yağ yakmaya adapte olmuş bir vücut, yağ depolamaya meyilli olmayacağı için kilo problemi yaşama ihtimalinizi çok düşürür.

Bugün yaşadığımız metabolik sendrom hastalıkların tüm suçlusu sofra şekeri ve rafine karbonhidratlardır.


Benzer Haberler

“Hidroksiklorokin koronavirüse karşı faydasız”

Voice Kıbrıs Haber

Bebek dışkısından ilaç yapıldı

Voice Kıbrıs Haber

Covid-19’da kimler süper bulaştırıcı?

Nöbetçi eczaneler (16 Aralık 2021)

Voice Kıbrıs Haber

Nöbetçi eczaneler (4 Ağustos 2021)

Voice Kıbrıs Haber

Uzun süreli stres, şiddetli baş ağrısına neden olabiliyor

Voice Kıbrıs Haber