Annesini kaybetmesinin ardından 1 buçuk yaşındayken geldiği SOS Çocukköyü’nün ona sağladığı imkanlar sayesinde bugün üniversiteye devam eden Gülçin Uludağ, “anne” diye ağlayarak gittiği evde elinden tutan, kucaklayan SOS annesini en büyük şansı olarak görüyor.
Uludağ’ın “O olmasaydı bugünlere gelemezdim… Her şeyi annemden öğrendim… Tüm başarılarımı ona borçluyum” dediği Hülya Çeribaşı ise, 21 yıldır çalıştığı SOS Çocukköyü 4 numaralı evde bugüne kadar 19 çocuğa annelik yaptı. Baktığı bütün çocukları biyolojik çocuklarından ayrı tutmayan, düğünlerinde tebrik kabul eden Çeribaşı, SOS Çocukköyü’nü görmeye gittiğinde bir çocuğunun “annem olur musun” demesiyle başladığı işe, sağlığı elverdiği sürece devam etmekte kararlı…

138 ülkede hizmet veren SOS Çocukköyü, 1991 yılından bu yana KKTC de hizmetlerini sürdürüyor.
Biyolojik aile bakımını kaybetmiş çocukların, gençlerin toplumla entegre şekilde yetişmesi amacıyla aile tipi bakım hizmeti vermek misyonuyla kurulan SOS Çocukköyü Derneği, Aile Güçlendirme Programıyla da çocuk terkini önleme riskini ortadan kaldırmak için çalışmalar yapıyor.
2018 yılının sonunda Uluslararası Çocuk Köyleri’nin kendileri için verdiği finansal katkının sona ermesi ardından bağışçıların desteği ile hizmetlerini sürdüren SOS Çocukköyü Derneği, bu yıl Kurban Bayramı nedeniyle “Yanımda Sen Olunca” mottosuyla bağış kampanyası başlattı.
Çocukların hayatına dokunmak, çocuklara aile ortamı sağlamak, çocukların, gençlerin okula gidebilmesi, kıyafet alabilmesi, cep harçlığı için bağışlara ihtiyaç duyan SOS Çocukköyü Derneği, bağışçıları SOS Çocukköyü’nü ziyaret etmeye, nereye bağış yaptıklarını görmeye davet ediyor.
Fon Geliştirme ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Raşit Kutlu ise SOS Çocukköyü’nde uygun ortamın sağlanabilmesi ve çocukların, gençlerin okula gidebilmesi, kıyafet alabilmesi, cep harçlığı için bağışlara ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekerek, gıda kıyafet, cep harçlığı, çocukların bayramlıkları, ayakkabıları gibi tüm ihtiyaçlarının bağışlarla karşılandığını söyledi.

Kutlu, insanların SOS Çocukköyü’nü ziyaret edip elden bağış yapabilecekleri gibi, banka hesap numaralından online olarak veya gelemeyecek durumda olanlara kendileri ulaşarak makbuz karşılığı bağış yapabileceklerini aktardı.
Kutlu, “Yeter ki bizim yanımızda olduklarını söylesinler, biz her türlü, her şekilde bağış yapmak isteyenlere ulaşıyoruz. En basiti, faturalı hatlardan SMS yoluyla bağış yapılabilir” dedi.
TAK muhabirinin, SOS Çocukköyü Derneği’nin bu yıl Kurban Bayramı nedeniyle “Yanımda Sen Olunca” mottosuyla düzenlediği bağış kampanyası hakkında görüştüğü SOS Çocukköyü 4 numaralı evin annesi Hülya Çeribaşı ve kızı Gülçin Uludağ, yüreklere dokunan hayat hikayelerini anlattı.
-Uludağ
1 buçuk yaşındayken “SOS Çocukköyü 4 numaralı eve” giden ve şu anda Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Psikoloji Bölümü 2. sınıf öğrencisi Gülçin Uludağ, SOS Çocukköyü’nün kendisine güvenli bir yaşam sunduğunu, “O olmasaydı bugünlere gelemezdim… En büyük şansım” dediği annesi Hülya Çeribaşı’nın hayatına yön verdiğini unutamıyor.
Hülya annesinin verdiği sevgiyi hiç kimseden almadığını söyleyen Uludağ, her şeyi annesinden öğrendiğini, tüm başarılarını annesine borçlu olduğunu gözyaşlarıyla anlatıyor.
“SOS’e geldiğimde Hülya anne gibi bir annem olmasaydı, bence bugünlere gelemezdim…” diyen Uludağ, herkesten güzel giyinip, bir aile çocuğu gibi kreşe, okula gittiğini ve diğer insanlardan, çocuklardan hiç ayrı kalmadığını söylüyor.
-“Başka çocuklara anneleri doğum günü yapardı, benim annem de bana kocaman pasta yaptırıp, doğum günümü kutlardık”
El bebek, gül bebek büyütüldüğünü, Hülya annesinin öz çocuklarından ayırt etmeden kendisine emek verdiğini anlatan Gülçin Uludağ, “Ben SOS’tenim dediğimde kimse bana inanmazdı. Annem her zaman yanımdaydı, herkes annemi öz annem zannederdi, bana kimse inanmazdı. Diğer çocukların anneleri ne yaparsa benim annem de yapardı. Başka çocuklara anneleri doğum günü yapardı, benim annem de bana kocaman pasta yaptırıp, doğum günümü kutlardık” dedi.
Uludağ, 16 yaşına kadar kaldığı SOS Çocukköyü 4 numaralı evden hiç gitmek, annesinden hiç ayrılmak istemediğini de gözyaşlarıyla anlatıyor.















