
LOHUSA SENDROMU ( ANNELİK HÜZNÜ)
Lohusa sendromu, doğumdan sonra başlayan anneleri etkileyen lohusa sendromu annenin ve çocuğun yaşam standardını olumsuz yönde etkileyen sorunlardan biridir. Lohusa sendromu tedavi edilmediği taktirde anne sütünün kesilmesi, intihar gibi olumsuz sonuçlar doğurabilir. Yeni anne olan kadınlarda boşluk duygusu, depresif düşünceler, sinirlilik, ağlama, intihar düşünceleri bebeğini yeterince sevememe ya da ilginin yeterince bebeğe verememe korkusu, kaybetme korkusuyla beraber kaygılanma gibi olumsuz düşünceler baş gösterebilir.
Gebelik döneminde yükselen östrojen ve progesteron düzeylerinin doğumla birlikte ani düşmesi depresyondan sorumlu tutulmuştur. Geç başlangıçlı doğum sonrası depresyonda tiroit bozuklukları rol oynayabilir. Ayrıca folat eksikliğinin de doğum sonrası depresyonda etkili olabileceği düşünülmüştür.
Lohusallık sendromu herkeste görülebilen lohusallık depresyonu ve psikozu risk faktörleri arasındadır. Anne adayında gebelik öncesi farkında olmadığı psikolojik stres sorunların olması, eşin psikolojik sıkıntısı, çalışmıyor olması, eğitim seviyesi, küçük yaşta anne olma, geçmişteki ruhsal sıkıntılar (depresyon, bunaltı, kaygılar), evlilikle ilgili sorunlar, ailede ruhsal hastalık öyküsü, ekonomik sorunlar, istenmeyen gebelik, erken doğum, uykusuzluk, olumsuz aile ortamı gibi etkenler lohusallık sendromunu yaşama riskini artıracaktır.
Doğum Sonrası Depresyon ( Lohusa Sendromu ) Belirtileri
Depresif düşünceler, hüzün ya da boşluk duygusu aşırı yorgunluk, enerji eksikliği gibi zevk almaktan kaçınma sosyal çevreden arkadaş ortamında aktivitelerden uzak durma bebeğini sevememekten dolayı yoğun kaygı ve endişe, sinirlilik, sıkıntı, bunaltı, kendiliğinden ağlamalar ve panik atak intihar düşünceleri suçluluk duygusu bebeğini kaybetme korkusuyla ortaya çıkan belirtiler göze çarpar.
Genetik yatkınlık sendromun ortaya çıkışında etken rol oynar. Öğrenilmiş davranış biçimleri, sosyal ve toplum çevre olumsuzlukları ve hormonal değişikliklerin bir araya gelmesi klinik tabloyu ortaya çıkarmaktadır. Doğumdan önce depresyon stres yaşamış olmak hayatın getirdikleri olumsuzluklar, ailede depresyon veya lohusalık depresyonu öyküsü olması, lohusa sendromu görülme sıklığında artışa neden olur.
Semptomların 3 hafta gibi uzun bir süreye yayılıyorsa tıbbi ve psikolojik yardım alınmalı, antidepresan veya antipsikotik ilaç uygulaması yapılabilir. Anne ve babaya yönelik danışmanlık hizmeti alınmalı , grup terapi ya da bireysel terapi aile destek almalı bu süreçte eşin anneye yardımcı ve destekleyici olmalıdır. Bu süreçte yardım alınacak uzman sonrasında depresyon neden olabilecek durumlar araştırılmalı, eğer annede intihar (özkıyım ) düşünceleri eğilimi varsa aile bireyleri eş bu konuda ona yardımcı ve destek sağlamalıdırlar. Tedavi planında aile öyküsü alınarak eğer ailede önceden doğumla başlayan bir sendrom varsa araştırılmalı birinci derece tanıdıkların ve ailede olan kişilerin psikiyatrik öyküsü incelenmelidir. Doğumdan önce anne adayının psikiyatri veya psikolog yardımı alması faydalı olur. Anne olan kişinin süreci normal karşılamalı hayatında artık kendinden sonra önem verebileceği olan bebeğine elinden geleni yapmasını iyi bir beslenme ve bakımı yapması korkmadan endişe duymadan bu sürecin doğal bir süreç olduğunu farkına varması gerekir. Zor olan bu evrede alışma döneminde eşin ve ailenin anneye destek olması gerekir.
Sevgilerle
Psk. Gülbahar Dayan














