Sağlık

Kısırlık tedavisinde ilişkide yaşanan sorunlar

İnfertilite (kısırlık), bireylerin yaşamı tehdit eden fiziksel anlamda zorlayıcı bir hastalık olarak sınıflandırılmamaktadır.

Fakat üremeye insanın hayatı sorgulayışı açısından baktığımızda; insan yaşamının en önemli ve en temel ihtiyaçlarından birdir.  Özellikle doğu kültüründe olduğu gibi aile bağlarının güçlü olduğu toplumlarda bu sorun sadece infertiliteyle savaşan çifti değil onlarla birlikte ailenin geri kalanını da derinden etkileyen bir sorun haline gelmektedir. Tam da bu sebepten dolayı çiftlerden birinin infertiliteyle karşı karşıya kalması hafife alınabilecek bir sağlık sorunu değildir. Doğal yollarla yaklaşık bir yıldan fazla süre korunmadan cinsel ilişki yaşayıp, bebek sahibi olamayan çiftlerin yaşadıkları durum psikolojik, fiziksel ve çevresel faktörlerden ciddi şekilde etkilenmektedir.

Şüphesiz çiftlerin infetiliteye yaklaşımı bahsi geçen çiftin ilişkisinin yapısına, bebek isteme yoğunluğuna, bebek sahibi olmanın onlar için anlamına, içinde bulundukları kültüre, çiftlerin sahip oldukları sosyal destek durumuna göre farklılıklar göstermektedir.  Hemen hemen her yaşam olayında karşımıza kadın erkek bakış açısı, yaklaşım farklılıkları çıktığı gibi söz konusu kısırlık problemi olduğu zaman da farklılıklar yaşanmaktadır. Kadınlar ve erkekler çocuk sahibi olamamaktan farklı şekillerde etkilenmektedir.

Kısırlık ile ilgili yapılan çalışmalara göre; çiftlerin kısırlık sorununu algılayışları, sorunu çözme ve baş etme şekilleri arasında cinsiyete göre farklılıklar bulunmaktadır.

Kadınlar;

Tabi ki toplumda kadınlara ve erkeklere verilen cinsiyet rollerinin etkisi burada göz ardı edilemez. Toplum tarafından kadına duygularını dışa vurma hakkı verilmiştir. Bu yüzden konu ile ilgili araştırma sonuçlarında kadınların duygularını erkeklere oranla daha kolay bir şekilde dışa vurabildikleri sonucuna varılması bizi şaşırtmamaktadır. Bunun yanında kadınlar sıklıkla kısırlık sorunu ile duygusal odaklı baş etme yöntemlerini kullanırlar. Kısırlık sorunu ile yüz yüze kalındığında kadınlarda en fazla öfke, üzüntü, hayal kırıklığı, yoğun suçluluk duyguları gibi ağır ve hayatı zorlayıcı duygular yaşanır. Genellikle kadınlar yaşadıkları ve kendilerini olumsuz yönde etkileyen duyguları yakınları ile paylaşmak isterler. Kadınlar duyguları ile baş etmede duyguların sözel olarak ifadesi yöntemini daha sık kullanmaktadırlar. Bu yüzden kadınların yaşadıkları olayı etrafındakilere paylaşım arzuları erkeklere oranla daha fazladır. İçten içe içinde oldukları durumu sır gibi saklamak isteseler bile, en azından yakın gördükleri, güvendikleri birilerine anlatmak, onlarla paylaşmak isteme davranışları erkeklere oranla daha fazla görülmektedir.

Erkekler;

Toplum tarafından erkeklere verilen cinsiyet rollerine dayalı olarak kadın ve erkek farklılıklarını ele alan infertilite araştırmalarında erkeklerin kısırlık karşısında hissettikleri duyguları sakladıkları, yokmuş gibi davrandıkları görülmüştür. Bu yüzden kadınlar tarafından erkekler daha soğukkanlı ve bazen de umursuz görülmektedirler.  Genelde erkekler çocuk sahibi olmak isteklerini kadınlar kadar istekli bir şekilde dile getirmemektedir.

İnfertilite Tedavisinde Kadın – Erkek Tepki Farkının Çiftin Özel Yaşantısında Yarattığı Sorunlar

*Çiftin İletişiminde Bozulma ve Buna Bağlı Cinsel Problemler

Kadınların ve erkeklerin kısırlık sorununa yaklaşımlarının belirgin farklılıklar göstermesi; çiftlerin arasındaki ilişkiyi çoğu zaman olumsuz yönde etkilemektedir. Yapılan araştırmalara göre özellikle kadınlarda yukarıda bahsedilen sebeplerden dolayı kaygı, depresyon, aşırı stres, öfke gibi olumsuz duyguların yaşanması, erkeklerin ise yine yukarıda bahsedildiği nedenlerden dolayı yaşadıkları duyguları paylaşmaması ve duruma karşı kontrollü olması gibi sorunlar yaşanmaktadır.  Şüphesiz çiftin yaşandığı tüm bu karmaşık ve uzun süren süreçte cinsel yaşamları da olumsuz yönde etkilenmektedir.

*Ekonomik Çöküntü

İnfertilite tedavisinde kullanılan ilaçlar ve seçilen tedavi işlemi hangisi olursa olsun pahalı ilaçlar ve tüp bebek işlemlerinin ücretleri çiftlerde çeşitli ekonomik zorluklara yol açmaktadır.  Bütçenin zorlanmasının yanında, çalışan çiftler tedavi nedeni ve süresi yüzünden iş yerlerinden birkaç defa izin almak zorunda kalmaktadırlar.  Tüp bebek yaptıran ailelerle yapılan çalışmalarda özellikle kadınların tedavi için işlerini bıraktıkları bilgileri elde edilmiştir.  Kadınlar tedavi için iş yerlerinden gerekli izni alamamaları ve bunun sonucunda var olan işlerinden ayrılmaları gibi özel sorunları da yaşamaktadırlar. Kadınların işlerinden ayrılmaları maddi çöküntü yaşamalarının yanı sıra ileriki hayatlarındaki kariyer planlamalarından da uzaklaşmalarını sağlamaktadır. Bu da kadınlar için hafife alınabilecek bir sorun değildir.

Uzm.Klinik-Adli Psk. Ebru Çorbacı

 


Benzer Haberler

Dövmesi olanlar bu uyarıya dikkat!

Kovid-19 aşısının ilk klinik denemelerinden olumlu sonuç alındı

Voice Kıbrıs Haber

Nöbetçi eczaneler (19 Eylül 2023)

Voice Kıbrıs Haber

Bel ağrısı öksürmekle artar

Voice Kıbrıs Haber

Günde 5 gramın üzerinde tüketilmesi sakıncalı!

Nöbetçi eczaneler (28 Nisan 2020)

Voice Kıbrıs Haber