Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde 27-29 Nisan’da Cenevre’de düzenlenecek gayriresmi Kıbrıs konferansında, taraflar arasında Kıbrıs meselesinde yakın gelecekte kalıcı bir çözümü müzakere etmek için “ortak zeminin” olup olmadığı belirlenecek.
BM öncülüğünde, Kıbrıslı taraflar ve garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin de katılımıyla düzenlenecek 5+BM formatındaki Kıbrıs konulu gayriresmi toplantı 3 gün sürecek.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in de katılacağı toplantıda, tarafların yakın gelecekte Kıbrıs meselesine kalıcı çözüm bulunabilmesi amacıyla müzakere edebilecekleri “ortak bir zeminin” olup olmadığı tespit edilecek.
Türkiye, Kıbrıs’ta BM parametreleri olan iki toplumlu, iki kesimli, siyasi eşitliğe dayalı ve iki kurucu devleti olan federal bir çözümün Crans Montana’nın ardından sonuç vermediği görüşünü benimsiyor. Buna gerekçe olarak, Kıbrıs Rum tarafı ve Yunanistan’ın olumsuz tavrını gösteriyor.
Son dönemde Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafı, “iki devletli çözümün” masaya gelmesini istiyor.
Türk tarafı, egemen eşitliğe dayalı, yan yana yaşayan iki devletin iş birliğine dayalı çözüm modeliyle fikrini savunuyor.
TÜRKİYE’NİN GARANTÖRLÜĞÜ KIRMIZI ÇİZGİ
Türkiye’nin garantörlüğü, Türk askerinin Kıbrıs’taki varlığı, KKTC’nin egemenliği ve siyasi eşitliğinin kırmızı çizgileri olduğunu ifade eden Kıbrıs Türk tarafı, bunlardan asla vazgeçilemeyeceğini her fırsatta vurguluyor.
Rum tarafı, BM parametrelerinin değişmemesi gerektiğini ve müzakerelerin bu temelde devam etmesini istiyor. Rum tarafı federasyonun tek çözüm yolu olduğunu ve Güvenlik Konseyi’nin de federal temelde çözüme destek verdiğini anımsatıyor.
BM, TARAFLARIN TOPLANTIYA “YARATICI” FİKİRLERLE GELMESİNİ BEKLİYOR
Ada’nın diğer garantörü İngiltere’nin Dışişleri Bakanı Dominic Raab, şubat ayındaki Kıbrıs ziyareti sırasında gayriresmi konferansa ilişkin ülkesinin pozisyonuna değinmişti.
BM öncülüğündeki konferansın Kıbrıs’ta her iki topluma da fayda sağlamak ve bölgesel istikrarı artırmak için bir fırsat olduğunu belirten Raab, Kıbrıs meselesinin çözülmesine yardımcı olma konusunda ülke olarak rollerini eksiksiz oynayacaklarını vurgulamıştı.
Raab, “Taraflara, esneklik ve uzlaşma gösterme isteği ile görüşmelere gelmeleri çağrısında bulunuyorum.” ifadelerini kullanmıştı.
Kıbrıs meselesinin bir AB sorunu olduğunu ve Kıbrıs’ta iki taraflı, iki toplumlu federasyon çözümünü benimseyen AB, yeniden başlaması planlanan Kıbrıs müzakerelerinde kendisinin de bulunması gerektiği düşüncesine sahip .
Cenevre’deki gayriresmi toplantıda masada olmayacak olan AB yetkililerinin, taraflarla toplantı dışında görüşmeler yapması bekleniyor.
Öte yandan, Cenevre’deki toplantı, BM Genel Sekreteri Guterres’in yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sonrası yüz yüze katılacağı ilk toplantı olması açısından da önem taşıyor.
Guterres, Cenevre’de yapılacak gayriresmi Kıbrıs görüşmelerine tarafların “yaratıcı” fikirlerle gelmesini umuyor.
TÜRK TARAFINDAN TOPLANTI ÖNCESİ DEVLETTEN DEVLETE MESAJI
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 16 Nisan’da Cenevre’deki konferans öncesi son kez KKTC’ye ziyarette bulundu. Çavuşoğlu ve KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, düzenledikleri ortak basın toplantısında, Kıbrıs meselesine ilişkin mesajlar vermişti.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, burada yaptığı konuşmada, “Biz, BM’de devletten devlete ilişkiyi ifade edeceğiz. Böylelikle egemen eşitlik temelinde bir anlaşma olabilir. O anlaşma olduktan, KKTC’nin bu coğrafyada kendi halkının geleceği için vereceği umut, cesaretle burası gelişecektir ve bütün Kıbrıs halkı bundan faydalanacaktır.” dedi.
Cenevre toplantısının sonucu ne olursa olsun Türkiye’nin KKTC’nin ve Kıbrıs Türk halkının her koşulda yanında olacağı mesajını her fırsatta dile getiren Çavuşoğlu, “imkansızı müzakere etmenin” hiçbir anlamı olmadığını ve bunun zaman kaybı olacağını kaydetmişti.
Voice Kıbrıs Haber














