Rum yetkililerin, Lefkoşa’nın güneyinde gerçekleştirilen “İnsan Hakları ve Kıbrıs’ın Kayıpları” isimli panelde, kayıplar konulu konuşmalar yaptıkları belirtildi.
Haravgi gazetesine göre, Nikos Anastasiadis, Başkanlık Komiseri Fotis Fotiu tarafından panelde okunan mesajında, Türkiye’nin en nihayetinde bu meselede gereken iyi niyet ve samimiyetle işbirliğinde bulunmasını umduğunu dile getirdi.
Anastasiadis, kayıplar konusunda hafifletici bir şey olamayacağı gibi herhangi bir mazeretin de kabul edilemeyeceğini, aynı zamanda hiçbir gerekçenin, aralarında çocuklar ve yaşlıların da bulunduğu onca insanın ortadan kaybolmasının bahanesi olamayacağını savundu.
Gazeteye göre Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Terence Quick ise panelde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin kayıplar konusundaki sorumluklarına değinerek, Türkiye’nin arşivlerin ve sahip olduğu diğer kaynakların açılmasını engellediği iddiasında bulundu.
Quick, bu kasıtlı engellemenin, kayıpların akıbetinin belirlenmesini kasıtlı olarak geciktirdiğini aynı zamanda önemli kanıtların ve kritik bilgilerin kaybedilmesi riski taşıdığını da öne sürdü.
“Tüm Kıbrıs Beyan Edilmemiş Esirler ve Kayıp Yakınları Örgütü” Başkanı Nikos Sergidis ise konuşmasında, yaşanan gelişmelerin, kayıplar konusunun kısa süre içerisinde çözülmesine dair umutları ortadan kaldırdığını ileri sürdü.
Kayıp Şahıslar Komitesinin 2018 yılında iki toplumdan yalnızca 10 kayıp kişinin kalıntılarına ulaştığını ifade eden Sergidis, sonuçların hayal kırıklığı yarattığını ve kendilerini endişelendirdiğini söyledi.
Kıbrıs Cumhuriyeti Başsavcısı Kostas Kliridis ise açıklamasında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmasının denetlenmesi sistemi aracılığıyla, Türkiye’nin ilgili kararlara uyması ve kayıpların akıbetinin etkili bir şekilde araştırılmasıyla ilgili elle tutulur sonuçlar elde edilmesi için, öne sürdükleri uzlaşmaz tutumunun aşılması amacıyla Türkiye’ye baskı yapılmasına yönelik sürekli çaba gösterildiğini ileri sürdü.
Kliridis, ne yazık ki zamanın geçmesine rağmen, Türkiye’nin bunlara karşılık vermediğini ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi karşısındaki sorumluluklarından kaçmayı sürdürdüğünü iddialarına ekledi.
(TAK)
