CTP Milletvekili Erkut Şahali BRT’de özel yayında Pembe Paşaoğluları’nın sorularını yanıtladı.
“YIĞINLA AKSAKLIK YAPILMIŞ OLMASINA RAĞMEN KOVİD-19 VAKA SAYISININ SINIRLI KALMASI BİR OLUMLULUKTUR”
Şahali, “Yığınla aksaklık ve hataların yapılmış olmasına rağmen Kovid-19 vaka sayısının sınırlı kalması, seyrin yatay devam ediyor olması bir olumluluktur. Dolayısıyla bizim aslında ilk günden itibaren bugüne kadar yapmamız gereken yığınla iş vardı ki bugün yeni bir dalga gündeme gelirse çok daha hazırlıklı ve deneyimli olalım” dedi.
“İLETİŞİMDE TEK DİLLİLİĞİN, TEK MERKEZLİLİĞİN ÖNEMLİ OLDUĞUNU ANLATMAYA ÇALIŞIYORUZ”
CTP Milletvekili Şahali “Kovid-19 salgını ile mücadelede son kararı kimin verdiği çok önemlidir. Sızıntı bilgiler vardır. Örneğin Başbakanlıkla Sağlık Bakanlığı arasında. Sağlık Bakanlığı ile preferdeki sağlık personeli arasında çok ciddi bir çekişmenin, zıtlaşmanın, restleşmenin olduğuna dair sızıntı bilgiler vardır. Bizim gördüğümüz iletişim karmaşası veya organizasyon dağınıklığı bu sızıntı bilgilerin doğruluğuna da bir işarettir. İletişimde tek dilliliğin, tek merkezliliğin, dilin temiz olmasının ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışıyoruz”diye konuştu.
“SAYIN PİLLİ EMİNİM ÇOK BAŞARILI BİR HEKİM. AMA KENDİNİ SÖZEL OLARAK İFADE ETME KONUSUNDA KISITLI BİR KABİLİYETE SAHİPTİR”
Şahali, Sağlık Bakanlığı’nın Kovid-19 ile ilgili yapılan açıklamalardan tatmin olmadığını söyledi.
İşte Şahali’nin bu yöndeki ifadeleri….
“Sağlıklı iletişimi sürdürmek bakımından kriz döneminde simgelerle uğraşmazsınız. Her sorumluluk üstlenenin mutlak süretle kendini net, temiz, doğru ifade etme kabiliyetine sahip olması gerektiğini söylemek çok insaflı değildir. Bu bağlamda sayın Sağlık Bakanının kendini yazısız bir biçimde irticalen ifade etmekte görece sıkıntıları olduğunu peşinen not etmek isterim.
Sayın Pilli’yi çok severim, çok saygı duyarım. Eminim çok başarılı bir hekim. Ama kendini sözel olarak ifade etme konusunda kısıtlı bir kabiliyete sahiptir. Ne demek istediğiminin anlaşılabilmesi için bugün saat 21.00’de Türkiye
televizyonlarının başına oturan herkes Türkiye Sağlık Bakanı’nın ne yaptığını görür. Son derece net ifadelerle basın mensuplarının karşısına çıkar, yazılı konuşur net bilgiler vermesi bakımından. Soruları kabul ederken de yazılı metninin dışındaki hiçbir ifadeye yer vermeden yanıtlar. Dolayısıyla benim beklentim aynısı idi. Pek çok kez uyardık verilen rakamlardaki tutarsızlıklar, verilen bilginin doğruluğuna güvenirlilliğine gölge düşürür. Kullanılan
ifadelerin net, anlaşılır, yoruma mahel vermeyecek şekilde olması gerekir dedik”. ….
“KAŞ YAPAYIM DERKEN GÖZ ÇIKARIRSINIZ”
Şahali, “sağlıklı iletişimi kurmadan sağlıklı simgelerden yararlanarak kendinizi ifade etmeye çalışırsanız kaş yapayım derken göz çıkarsırsınız. Son iki günkü takibimde Başbakanın da katılımıyla yapılan basın açıklamasının nisbeten daha kaliteli olduğunu gözlemliyorum” diye konuştu.
“HÜKÜMETİN İŞİNİ KOLAYLAŞTIRMA TARAFINDAYIZ. AMA ONLAR BU KONUDA İSTEKLİ DEĞİLLERSE DE SUSUP, OTURACAK DEĞİLİZ”
CTP’nin her zaman ezilenin, sorun yaşayanın yanında durmayı tercih ettiğini ve bundan dolayı sesini duyurmak isteyen kesimlerin CTP’nin tavrını beklediğini ifade ceden Şahali, “biz hükümetin işini kolaylaştırma tarafındayız. Ama onlar bu konuda istekli değillerse de susup, oturacak ve hükümet en doğrusunu bilirmiş gibi sessizlikle onları izleyecek durumda da değiliz” dedi.
“HER AĞZIMI AÇTIĞIMIZDA ŞİMDİ SİYASET ZAMANI DEĞİL DENİR”
Bu süreçte yeterince seslerini çıkaramadıklarını da söyleyen Şahali, “Her ağzımı açtığımızda şimdi siyaset zamanı değil denir. İyi de herkes bağırıyor, herkes mutsuz şuanda. Bu mutsuzlukların bir kısmını giderebilecek fikirlerimiz olduğunu kamuoyu ile paylaşıyoruz” şeklinde konuştu.
Şahali konuşmasında şu ifadelere de yer verdi.
“Biz bağcı ile uğraşmıyoruz bağ ile uğraşıyoruz.Üzümün hasat edilecek hale gelmesi ile uğraşıyoruz. Kimin hangi pozisyonda bulunduğu bizim açımızdan önem taşımıyor. Biz kendimizi en az oralarda bulunanlar kadar sorumlu
hissediyoruz. Ona göre elimizi uzatıyoruz” dedi.
Tarım bakanlığının uygulamaları konusunda pek çok endişeleri olduğunu ancak bunu çok fazla dile getirmediğini belirten Şahali, “Siyaset yapıyor olma ihtimali, siyaset yapıyor olma subjektif suçlaması beni bir müktar frenliyor. Çok net ifade ediyorum. Ama düşünmekten, takip etmekten de kendimi alamıyorum. Dün itibarı ile bu ülkede günlük süt üretimi kapasitesi 480 tona çıktı. Türkiye’ye süt üretiminin mamül olarak bir miktar çıkışı sağlandığı için sanki de tüm sorunlar çözüldü gibi bir yaklaşımla hareket ediliyor. Halbuki bu 300 tonluk ürünün anlamı günün sonunda 10 günlük süt fazlalılığının eritilmesi anlamına geliyor”….
Süt üretimindeki fazlalık ile ilgili çözümün çok basit olduğunu da ifade eden Şahali, “Devlet bu mamülün stok maliyetini üstlenecek ve biran önce mamül olarak hazır hale getirilmesini sağlamak durumundadır. Şu anda yardıma muhtaç yığınla insanımız vardır. Dünyada meydana gelebilecek ihracat ve ithalat rejimindeki aksamalar nedeniyle pek çok gıdaya erişimde sorun yaşanması pek muhtemeldir. Bunların ihtiyat payı olarak bir yerlerde üretilip, saklanması gerekiyor” dedi.
