Güney Kıbrıs’ta yayınlanan Politis Gazetesi’nin tanınmış gazeteci ve köşe yazarı Güney Kıbrıs’ın içinde bulunduğu sıkıntılı durumu köşe yazsında değindi. Kaskanis Güney Kıbrıs’ta yükselen faşizme tepki koyduğu köşe yazısını “Kahramanlar Aranıyor” başlığıyla yayınladı.
İşte o köşe yazısı
Durgun sular her zaman kirlenecek ve kirlilik odağı yaratacaktır. Bunu herkes bilir. Ama o kadar. Zira durgun suların dışında, durgunluk içinde olan başka hiçbir şey ne aynı şekilde rahatsız edicidir ne de aynı tavırla karşılanır. Tam tersine, bu memlekette, sonunda bataklığa dönüşen bu tür durgunluklara sempatimiz var gibi görünüyor. Yarım asırdır hâlâ durup durup aynı sembolleri kullanıyoruz, aynı cephelere bölünüyoruz, aynı nefret ve tutkuları yaşatıyoruz. Sanki bu süre içinde hiç başka olaylar yaşanmamış gibi, kendimizi hâlâ Makariosçu ya da Grivasçı olarak tanımlıyoruz. Sonuç olarak sürekli geçmişte yaşayan bir toplum olduğumuzu kanıtlamaktan başka bir şey yapmıyoruz. Limasol’a bir Grivas anıtı, eski ihtirasların yeniden canlanması, mitingler ve karşı mitingler… Yaşananların gerçek sorumlularını hiçbir zaman ve hiç kimsenin aramadığı bu ülkede… Kitlelerin karşıt tribünlere çıkması her gerektiğinde yeniden kullanmak üzere her şeyi halının altına saklayan bu ülkede…
Ne hazindir. Sadece tarihin katiyetle yargılaması gereken insanları hâlâ referans noktası olarak gördüğümüz için değil. Seçimleri ve politikaları aşılmış hatta yanlış olduğu ortaya çıkmış kişiler için fanatik kesildiğimiz için de değil. İşin en hazin yanı şudur ki, bu toplum, bütün yaşadıklarına ve çektiklerine rağmen, ilham olabilecek, dönemimizin ihtiyaçlarına cevap verebilecek, referans noktası olabilecek şahsiyetler ortaya çıkaramamıştır.
Acilen kahramanlar aranıyor… “Yarı ilah”, “aziz” ya da “lider”ler değil. Yaşamı ve kişiliğiyle toplumu geçmişin karanlığına değil geleceğin aydınlığına taşıyabilecek yalın insanlar. Hakiki insanlar. Girneli Angeliki gibi.
Yönünü yitirmiş, sahte imajlardan etkilenen ve kendini çatışmanın, birbirini yok etme mantığının çıkmazına hapsetmiş bir dünyada eşsiz bir örnek olabilecek, hayatını mütevazice ve alçakgönüllülükle geçiren her Angeliki gibi. Bizi birleştirecek insanlar arasaydık eğer, o zaman bizi ayıranların ve ölümden sonra bile ayırmaya devam edenlerin ne kadar küçük olduğunu anlardık.
Dünün heykellerini ne kadar az dikersek, bugünü bir o kadar çok yaşar ve yarını bir o kadar çok planlamış oluruz. Üstelik de bugünümüzü belirleyen, geleceğimizi hapseden bir geçmişi aşmaya bu denli ihtiyacımız varken. Zira, dedik ya, durgun sular her zaman kirlenir ve kirlilik odağı oluşturur.
Yorgos Kaskanis
Çeviri: voiceoftheisland.com – Kyriacos Kiliaris
Kaynak: Politis
