CTP Milletvekili Fikri Toros, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “sosyo-ekonomik etkilerin hafifletilmesine yönelik açıklanan hükümet kararlarına dikkat çekereke, amaca hizmet etmediği gibi, devlete karşı derinleşen bir güvensizliğe yol açıyor” dedi.
Toros, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“İŞ SÜREKLİLİĞİ İÇİN KRİZ YÖNETİMİ
Covid-19 salgını ülkemizin sağlık sistemi yanısıra işletmeleri, çalışanları, ve iş sürekliliğini önemli bir biçimde etkiliyor.
Sosyo-ekonomik etkilerin hafifletilmesine yönelik açıklanan hükümet kararları amaca hizmet etmediği gibi Devlet’e karşı derinleşen bir güvensizliğe yol açıyor.
Salgının seyri ve Devlet yönetimindeki basiretsizlik günlük yaşamda ciddi bir belirsizliğin hakim olmasına neden oluyor.
Bu koşullarda, çalışanlara, müşterilere ve sahada olan diğer tüm paydaşlara yansıyacak olan etkileri işletme yöneticilerinin anlamaları ve hızlı bir şekilde aksiyon almaları çok önemlidir.
Bu bağlamda işletmeler ilk olarak çalışanların ve müşterilerin sağlığını güvence altına almak için gerekeni yapmalıdırlar.
İkinci olarak ise finansal planlamalar ve iş ortakları ile sürdürülecek ilişkiler yeniden şekillendirilmelidir.
Alınmakta olan tedbirlerin tatmin edici olmaktan uzak oldukları için harcamanın azalması, üretimin yavaşlaması, seyahatlerin sınırlanması ve yabancı öğrenci kayıtlarındaki düşüşün yarattığı genel daralma ile karşı karşıyayız.
Bu krizi yönetmek için KISA VADEDE yapılması gerekenler :
*Çalışanların sağlığı korumaya alınmalı, hijyen, maske ve dezenfektan kullanımı yanısıra teknoloji yardımıyla mümkün olan azami düzeyde evden çalışmaları için düzenlemeler uygulanmalı;
*Kriz durumunun yönetimi için yönetişim yapısı ve karar/müdahale mekanizması belirlenmeli ve harekete geçirilmeli;
*Çalışanlar, müşteriler, operasyonlar ve tedarik zincirini etkisi altına alan önemli riskler tespit edilmeli ve onları asgariye indirmek için önlemler alınmalı;
*Tedarik zinciri konusunda ihtiyaçları tarayacak, riskleri değerlendirecek ve uygun olan aksiyonları zamanında alacak ekipler belirlenmeli;
*Bu koşullarda talep edilen önemli ürünlerin satış kapasitesini karşılamak için bunların temini ve/veya üretimine öncelik verilmeli, maliyetlerin optimize edilmesi için uygun alternatifler belirlenmeli;
*Müşteri ve tedarikçi sözleşmelerini gözden geçirerek envanterin yeterli düzeyde olduğu değerlendirilmeli, ithalat ve/veya üretim planlaması buna göre yeniden düzenlenmeli, işletme sermayesine göre nakit akışı gözden geçirilmeli ve arz talep tahminlerine göre yapılacak planlama optimize edilmeli;
*Fonlama ve finansal piyasalarda sunulan yapılandırma imkanları değerlendirilmeli, borçları yeniden borçlanarak ödemekten azami oranda kaçınılmalı”
Voice of the Island
