Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun icraatlarının keyfi olduğunu savunan CTP Milletvekili Doğuş Derya, “Bu hükümet alavera dalaverayla kurulmuş gayri meşru bir azınlık hükümetidir” ifadesine yer verdi.
Dışişleri Bakanı’nın bir yandan “dışişleri ve savunma yetkilerimizi başka devlete devredelim” açıklaması yaparken, diğer taraftan da “KKTC sonsuza kadar yaşayacak” dediğini kaydeden Derya, bu açıklamaların çelişkili olduğunu söyledi.
Ertuğruloğlu’nun “petrol ve doğal gaz araması yapan şirketleri vururuz” açıklaması yaptığını da ifade eden Doğuş Derya, “Efelenerek, ‘vururuz, kırarız’ açıklaması yapıyor. Şirketler bence gazı burada aramalı. Burada gazı fazla bir bakan var” ifadelerini kullandı.
Güneyden kuzeye gelen erzağa gümrük alınması konusuna değinen Derya, Kıbrıslı Türklerin, Maronitlere ve Rumlara yardımı kesen toplum olarak lanse edildiğini de kaydetti.
Derya, “Bunlar neneler, teyzeler. Geliri düşük insanlar. Bu yardımı keserek devletçilik yapıyoruz. Böyle devletçilik olmaz. Her şeyden önce vicdanınız olmalı. Bu yardımı keserek daha fazla Türk değil, daha az insan oluyorsunuz” diye konuştu.
Havadis gazetesinde dün bu konuda Rumlarla ve Maronitlerle röportajlar yapıldığını ve okurken gözlerinin dolduğunu ifade eden Derya, Rumların ibaret özgürlüğünün Dışişleri Bakanı tarafından engellendiğini savunarak “Din ve vicdan özgürlüğüne saygı duyman toplum olarak görülüyoruz” şeklinde konuştu.
Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu’nun, Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün ve Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova’nın açıklamalarını da eleştiren Doğuş Derya, “İnsanları dışlayan söylemlere izin vermeyeceğiz. Yağma yok. Bu toplumu sevmeyen biri varsa o da sizlersiniz. Dar çevrenize fayda sağlamaktan başka derdiniz yok” dedi.
Mustafa Akıncı’nın yüzde 65 oyla Cumhurbaşkanı seçildiğini kaydeden Derya, çözüm yönündeki iradenin de bu oranda olduğunu kaydetti, “Bu iraden korkuyorsunuz” şeklinde konuştu.
Müzakerelerde uluslararası aktörlerin dikkatini çekmenin önemli olduğunu kaydeden Derya, “Diploması Fenerbahçe maçına gidip gelmekle kurulmaz. Siz müzakerelere maskarlık diyemezsiniz. Bazı horozlar kendi öttü diye güneş doğdu zannediyor. Toplumun bunlara karnı tok” dedi.
Ertuğruloğlu: En büyük zafiyetimiz bölünmüşlük
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu da söz alarak Derya’nın eleştirilerine cevap verdi.
Ertuğruloğlu, “Tahsin Ertuğruloğlu düşmanlığı sergilemek isterseniz buyurun devam edin. Zaten en büyük zafiyetimiz bu. Bölünmüşlük. Rumlar da uluslararası camia da bunu 50 yıl kullandı” dedi.
Tahsin Ertuğruloğlu’nun “Sizin temsil ettiğiniz görüş teslimiyetçilikten başka bir şey değil” demesiyle muhalefet sıralarından sesler yükseldi.
Yardımlar, ibadet, Crans-Montana, Kopenhag konusunun saptırıldığını kaydeden Dışişleri Bakanı, “Sanki Kıbrıs Türkleri dünyadan izole eden benim ya da UBP hükümetidir gibi konuşuyorsunuz. Bunu yapan sizin dostlarınız Rumlardır” dedi.
“Derdimiz gümrük parası almak değil…”
Rum ve Marontilere gelen yardımlardan gümrük alınması konusuna da değinen Ertuğruloğlu, “Bizim derdimiz gümrük parası almak değil. Bizim derdimiz Rumların işgal altında yaşayan tutsak vatandaşlarımıza yardım ediyoruz’ politikasına son vermektir. Bu insanların, bu siyasi propagandaya alet edilmesine izin vermeyeceğiz. Rumlar ve Maronitler, tutsaktır. KKTC işgal altındadır görüşlerine katılıyorsanız, buyurun açıklayın “ifadelerine yer verildi.
Gümrük vergisi alınmasının kendisinin önerisi olmadığını kaydeden, bu konuda Bakanlar Kurulu’nda mutabakat sağlandığını ifade eden Ertuğruloğlu, süreçle ilgili bilgi verdi.
Ertuğruloğlu, “Kuzeyde yaşayan Rumların ve Maronitlerin ihtiyaçlı olmadığı tespitimiz var. Eğer ihtiyaçları da varsa yardıma hazırız” dedi.
Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu,, “Bana istediğinizi söyleyin, bu geçekleri değiştirmez. Keşke Güneydeki gibi bizde de ulusal davada tek seslilik olsa. Partiler arası rekabetin temel konusu Kıbrıs sorunu yapılıyor. Bu bölünmüşlüğü tepe tepe kullanıyorlar” şeklinde konuştu.
Kıbrıs konusuna değinen Ertuğruloğlu, “Crans-Montana ile 50 yıllık süreç çöktü. Güneydeki seçim bitince müzakereler kaldığı yerden başlamayacak. Bunu anlayın. Federasyon seçeneği ortadan kalktı. TC bakanlarının verdiği beyanatlar da ortada. Cumhurbaşkanınızın da açıklaması ortada” dedi.
Ertuğruloğlu’nun “Cumhurbaşkanınız” demesi üzerine, muhalefet milletvekilleri tepki gösterdi.
Bunun üzeri Dışişleri Bakanı, “Hükümetinden gizli harita hazırlayan bir Cumhurbaşkanı” dedi.
Ertuğruloğlu, Cumhurbaşkanın da çözümün BM parametrelerinde çözülemeyeceğini söylediğini kaydetti.
“Uluslararası camia Rum tarafını devlet, Türk tarafını toplum olarak nitelendirdiği sürece federasyon görüşmesine dönmek mümkün değil” diyen Ertuğruloğlu, “Bu tablo sizi rahatsız etmezse benim diyebileceğim bir şey yok. Devlet ve toplum görüşerek eşit ortak olmaz. 50 yıllık sürecin nerede başarısızlığa uğradığını görün. Bu çözüm istememek değil. Takım tutar gibi bu görüşü tutmak Kıbrıs Türk halkına ne fayda sağlar?” dedi.
Çözüm konusundaki yeni modellerin kendi kişisel görüşü olduğunu her platformda dile getirdiğini ifade eden Dışişleri Bakanı, “Benim itirazım başka seçeneğimiz yok, 50 yıl boyunca sürdürülen sürece dönelim yaklaşımındadır. Türkiye’ye ilhak olalım diye yanıp tutuşmuyorum. Böyle bir beyanatım da yok. İlhak sadece seçeneklerden biri” dedi.
Türkiye’deki yetkililerle bunu konuşmadığını ifade eden Ertuğruloğlu, “Bu aşamada, bundan daha önemli olan, neyin olmayacağıdır. Başarısızlığı kanıtlayan sürece dönülmeyecek. Peki, ne olacak? Beyin fırtınalarının gündeme gelmesi, ‘buna mahkum değiliz’ noktasına dikkat çekmek için bunu gündeme getirdim” dedi.
CTP Milletvekili Doğuş Derya yeniden söz alarak Yunus Emre’nin sözlerinden altı yaptı, “En delikanlı sizsiniz Sayın Bakan. Bakanlar Kurulu’nu onaylayan, yüzde 65 oy alan kişiye Cumhurbaşkanım diyemiyorsanız… Yatıp kalkıp Rum milliyetçilerine dua edin, onlar var diye siz varsınız. Hepinize karşı durmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Derya, “İnsanı yardım konusunu da dayılanmayla çözemezsiniz” ifadesine yer verdi.
