Kaybolmuş bir çocuk gibi salınıyor yüreğim. Tedirgin, korkak ve umutlu… Çelimsiz bedenime batan kemiklerim hatırlatıyor yaşadığımı. Ses-siz-im. Kulaklarımda hep ayni şiir;
“Bir yer var biliyorum/ Her şeyi söylemek mümkün/ Epeyce yaklaşmışım/ Duyuyorum/ Anlatamıyorum.”
(Orhan V. Kanık)
Siyah mürekkep sararmış sayfalarda dağılırken ne beni anlayabildin ne de soru işaretlerimi karmaşık aklımdan silebildin. Rüzgâr saçlarımı dağıtırken aklımdaki bulutlar dağılmıyordu. Sesler gelip geçiyor, ben halen ses-siz-im. Anlatamıyorum içimdekileri. Bu harfler, sesler, kelimeler, eller… Kimin bunlar? Ben kimim? Nereye aitim?
Yabancı yüzler, yabancı düşünceler… Ayni bedende uyanacağımın garantisi ile huzursuz oluyorum. Yabancılaşıyorum bedenime. Hapsoluyorum. Bedenimin gardiyanları; ellerim! Hatalar yapan ellerim! Kafamın karmaşıklığı ellerimin titremesine sebep oluyor. Kendimi açıklayamadığım, en çokta kendim olamadığım için geriliyorum. Hapsolduğum bu bedende çığlıklar atmak istiyorum. Sesim çıkmıyor. Yok oluyorum ait olamadığım bedenin içinde. Ve savruluyorum bilinmezlikte…
Adviye Dermuş