FeaturedKIBRISVOI Özel Haber

“Genel Sekreter bu aşamada 5’li görüşme ile ilerlememeliydi”

Hatice KERLO

Kıbrıslı Rum Eski Dışişleri  Bakanı Erato Kozakou Markoulli,  BM Genel Sekreteri Antoino Guterres’in ilk aşamada Cenevre’deki gayrı resmi 5’li Kıbrıs görüşmesi yerine, 3’lü  (BM+ liderler) görüşme yapması gerektiğini söyledi.

“Genel Sekreter bu aşamada 5’li görüşme ile ilerlememeliydi. Yapması gereken 3’lü görüşmeydi (2 Lider + Genel Sekreter) ve Kıbrıs Türk tarafını, anlaşılan temele geri dönmesi için ısrar etmesi gerekirdi” diyen Markoulli, Genel Sekreter’in bir diğer hatasının da toplantı çağrısını kayıtsız şartsız yapması olduğunu ifade etti.

Kıbrıs sorunuyla ilgili Voice Of The Island’ın sorularını yanıtlayan Markoulli, bölünmüşlükten sadece bir nefes uzakta olduğumuzu vurgulayarak, Kıbrıslıların birliğini ve bir toplum olarak birlikte yaşama hakkını korumak için mücadele etmeleri gerektiğini ifade etti. 

“ÇÖZÜM KENDİLİĞİNDEN GELMEYECEK”

Markoulli, Kıbrıslıların kaderini kendi ellerine almanın zamanının geldiğine dikkat çekerek  “Bugüne kadar yapılan birçok anketin gösterdiği gibi, Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin büyük çoğunluğu iki toplumlu, iki bölgeli federasyon temelinde yeniden birleşme istiyor. Bu çoğunluk birleşmeli ve bu memleketin tüm ilerici güçleri arzu ettiğimiz geleceği ülkemize getirmek için mücadele etmelidir. Çözüm kendiliğinden gelmeyecek. Daha iyi bir barış, refah, ilerleme, adalet ve eşitlik geleceğini hak ediyoruz ve bunu gerçeğe dönüştürmek için çabalamalıyız” diye konuştu.

SORU: Bir kez daha “su kaynağına gittik fakat su içmedik” diyebilir miyiz? Kıbrıs sorununda bunca yıllık tecrübenize dayanarak,  gayri resmi Cenevre toplantısını nasıl değerlendiriyorsunuz?

MARKOULLİ:  Bir sonraki şeyin su içmemek olacağı belliydi, çünkü başından itibaren beklentiler yoktu. Türkiye ve Kıbrıslı Türk Liderin tutumları, iki devlet ve egemen eşitlik takıntıları, bir ortak zemin bulgusu için herhangi bir marj bırakmıyordu. Genel Sekreter bu aşamada 5’li görüşme ile ilerlememeliydi. Yapması gereken 3’lü görüşmeydi (2 Lider + Genel Sekreter) ve Kıbrıs Türk tarafını, anlaşılan temele geri dönmesi için ısrar etmesi gerekirdi. Genel Sekreter’in bir diğer hatası, toplantı çağrısını kayıtsız şartsız yapması oldu ve bunun sonucunda Türk tarafına iki devletli çözümü masaya getirmesi ihtimalini verdi. 1977 yılından itibaren, temelde anlaşılmış olan iki toplumlu, iki bölgeli federasyonun mevcut olduğu ve Kıbrıs Tük Liderliğinin oraya geri dönüş yapması gerektiği yönünde ısrarcı olması gerekirdi. 

SORU: Artık her gün, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların, Kıbrıs sorununun çözümünün iki toplumlu, iki bölgeli federasyon temelinde olması gerektiği düşüncelerini ve arzularını dile getirdiklerini görüyoruz. Onları bunu sıkça dile getirmelerini sağlayan sebebin ne olduğunu düşünüyorsunuz? Sizce, iki toplumlu, iki bölgeli federasyon çözümünden uzaklaştık mı? 

MARKOULLİ:  Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların endişesi, Kıbrıslılar olarak şu anda ufukta görünen bölünmenin tehdidi altında olmamızdan kaynaklanıyor. Federal çözüm, vatanımızı ve halkımızı yeniden birleştirebilecek tek çözümdür. Bu, iki toplumun kendi kurucu devletlerinde artan bir özerkliği sürdürürken, aynı zamanda da günlük yaşamları etkilemeyen, tek egemenliğe, uluslararası kişiliğe ve vatandaşlığa sahip tek bir devletin güvence altına alınmasını sağlayan ve devleti, insanları, kurumları, toplumu ve ekonomiyi yeniden birleştirecek tek sistemdir. Bu nedenle her iki taraftaki vatandaşlar ayağa kalkmalı ve kaderlerini kendi ellerine almalı; çünkü bölünmüşlük kısa ve uzun vadede Kıbrıslıların bu adadaki varlığını tehdit ediyor.

“BÖLÜNMÜŞLÜKTEN BİR NEFES UZAKTAYIZ”

SORU: Kıbrıs’ın geleceği hakkında ve Kıbrıs sorunu ile ilgili endişeleriniz nelerdir?

MARKOULLİ:  Şimdiden bölünmüşlükten sadece bir nefes uzaktayız, ki bu konu, bu ülke için en kötüsü olacak. Kıbrıslılar, yüzyıllar boyunca bu adada uyum içinde yaşadılar. Son 60 yılın ağırlıklı olarak milliyetçilik ve dış müdahalelerden kaynaklanan sorunları, ülkemizin geleceğini belirlememelidir. Avrupa ailesinin ayrılmaz bir parçası olan bu adada, Kıbrıslıların birliğini, bir toplum olarak birlikte yaşama hakkımızı korumak için mücadele etmeliyiz. Federal çözüm, bu sonucu sağlamanın tek yoludur. Federal bir Kıbrıs için mücadele etmeliyiz. Milliyetçilik ve yabancıların çıkarları hayatımızı zehirlediği müddetçe, Kıbrıs sorunu var olacaktır. Kıbrıslıların çıkarlarını ve ortak vatanımızı savunmalıyız.

SORU: Kıbrıs sorununun çözümü için resmi görüşmelerin başlatılması adına Kıbrıs Rum tarafı ve BM Genel Sekreteri’nin atması gereken adım ne olmalıdır? 

MARKOULLİ: Genel Sekreter, garantör güçlerin varlığı olmadan 3’lü toplantı çağrısı yapmalıdır. Kıbrıs’ın geleceği, yalnızca Güvenlik ve Garantiler meselesinin tartışılması için varlığı haklı görülen garantör güçleri değil, Kıbrıslıları ilgilendiriyor. 1992’de raporlarında dönemin Genel Sekreteri Boutros-Boutros-Ghali, o dönem tekrar, toplumu için ayrı bir egemenlik çağrısında bulunan dönemin Kıbrıslı Türk lideri Rauf Denktaş’a belirttiği gibi şimdi de Genel Sekreter  Kıbrıslı Türk lidere iki devletli çözümün kararlaştırılan çerçevenin dışında olduğunu açıkça belirtmeli ve kararlaştırılan iki toplumlu, iki bölgeli federasyon çerçevesine geri dönmesi gerektiğini belirtmelidir. Güvenlik Konseyi 789 (1992) kararında, o dönemki Kıbrıslı Türk liderinin tavrını şiddetle eleştirmişti. Aynısı bugün de yapılmalı. Güvenlik Konseyi’nin ve özellikle yeni ABD yönetiminin rolü, üzerinde anlaşmaya varılan çerçeve temelinde müzakerelerin yeniden başlaması için çok önemli olmalıdır.

“KADERİMİZİ KENDİ ELLERİMİZE ALMANIN ZAMANI GELDİ”

SORU: Son olarak, Kıbrıs sorununun çözümü ve Kıbrıs’ın yeniden birleşmesinden endişe duyan Kıbrıslılara göndermek istediğiniz mesaj nedir?

MARKOULLİ: Bu yerin geleceğini tamamen iki toplumun liderlerine emanet ettiğimiz neredeyse 6 yıldan sonra, bir halk olarak kaderimizi kendi ellerimize alma zamanımız geldi. Bugüne kadar yapılan birçok anketin gösterdiği gibi, Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin büyük çoğunluğu iki toplumlu, iki bölgeli federasyon temelinde yeniden birleşme istiyor. Bu çoğunluk birleşmeli ve bu memleketin tüm ilerici güçleri arzu ettiğimiz geleceği ülkemize getirmek için mücadele etmelidir. Çözüm kendiliğinden gelmeyecek. Daha iyi bir barış, refah, ilerleme, adalet ve eşitlik geleceğini hak ediyoruz ve bunu gerçeğe dönüştürmek için çabalamalıyız.

Voice Of The Island/Voice Kıbrıs Haber – Mayıs/2021

 


Benzer Haberler

Deniz “Bıçak kemiğe dayandı”

Yüz yüze eğitim için yol haritası belirlendi, kapsamlı eylem planı çıkarıldı

Voice Kıbrıs Haber

Yatırım karşılığı verilen pasaportlar konusu

Holguin 11-12 Mart’ta Kıbrıs’a dönüyor

Voice Kıbrıs Haber

“Sadece gazete başlığına bakarak bizleri eleştirenler olmuştur”

Voice Kıbrıs Haber

Başkasına ait karavanı satan şahıs tutuklandı!

Voice Kıbrıs Haber