FeaturedTürkiye

Erdoğan’ın sözleri Güney’i korkuttu




Politis gazetesinin 20 Mart 2017 tarihli sayısında Hristos Halikiopulos imzasıyla yayınlanan “Tayyip’in beş çocuğu ve biz” başlıklı köşe yazısında, Avrupa’nın büyüklerinin, Yunanistan ve Kıbrıs’ı ilk saflarda bırakacakları ve becerikli tarafsız rolü oynayacakları bir oyun olarak gördüğünü ifade ederek,“Türkiye’nin bizi aşama aşama bir köşeye iten politikasını ustalıkla izlediği görülüyor” dedi.

Politis gazetesinin 20 Mart 2017 tarihli sayısında Hristos Halikiopulos imzasıyla yayınlanan “Tayyip’in beş çocuğu ve biz” başlıklı köşe yazısında şu ifadeler yer aldı:

“Çipras, Anastasiadis, Rutte, Merkel veya herhangi başka bir Avrupalı liderin çıkıp ülkesinin göçmenlerine ‘üç değil beş çocuk’ yapmaları çağrısında bulunmalarının kulağa ne kadar tuhaf geleceğini ve ne kadar ilkel bir işe koyulmuş olacaklarını düşünelim. Tam da doğum oranı düşüklüğünden muzdarip olan Kıbrıs, Yunanistan veya Hollanda için… Fakat 2,5 milyon diasporası olan ve 75 milyon nüfusu olan Türkiye ne zorluk çekiyor?

Erdoğan’ın aklından yine hangi yayılmacı hayaller geçti ki Türk göçmenlere yataklarını doldurma ve her birinin beş çocuk yapması çağrısında bulundu? Bu açıklanamayan tip, gece uyumak için yattığında neyi hayal ediyor? Uyuduğu zaman ne rüyalar görüyor? Belki de yeni Muhteşem Süleyman olarak Viyana’yı kuşattığını. İstanbul’un herhangi bir kahvehanesindeki herhangi bir zavallı adamcağızdan söz etmiyoruz. Gelecek nisan ayında ülke makamlarının neredeyse mutlak lideri olmayı arzulayan Türkiye’nin

Cumhurbaşkanı’ndan söz ediyoruz.

Birileri ‘Bunlardan Erdoğan’ın nasıl biri olduğunu anlamayı mı bekliyorsun’ diyecek mi? Ege’deki taleplerini görmüyor musun? Elbette hepimiz görüyoruz. Kimi zaman ‘iyi havayı’ ve çözüm ‘momentumunu’ bozmamak için gözlerini kapayanlar bile görüyor. Sadece, Erdoğan’ın yurt dışında yaşayan Türklere yönelik ‘beş çocuk’ teşviki bile bizi alaydan uyandırıyor. Bu kadar basit. Almanya, Hollanda ve diğer yerlerdeki göçmenlerin, sadece ve sadece Erdoğan’ın etkilenmiş egoizmini ve yüce ülkücülüğünü memnun etmek için kadınlarını hamile bırakmak dışında meşgul oldukları daha ciddi şeyleri ve çözecek sorunları bulunduğuna inanıyorum.

“Türkiye’nin sürecinde artık kimse Avrupa beklentisi görmüyor”

Şimdi ciddileşelim. Türkiye’nin sürecinde artık kimse Avrupa beklentisi görmüyor. Dönüş gözle görülürdür. Bunu ne Avrupa istiyor ne de Türkiye istekli görünüyor. Ülke, gerek içeride gerekse dışarıda değişken bir çatışma ve restleşme sürecine girdi. Kuşkusuz Avrupa ile ilişki halinde olmaya devam edecek, kuşkusuz büyüklüğünden ve konumundan yararlanarak büyük bir oyuncu olarak kalacak ve diğer yönlere doğru oyun oynayacak.

Farklı aşamalardan geçen bir oyun. Hâlihazırda gerilimlere, çekişmelere ve kaba bir alışverişe varacak olan bir oyun. Avrupa’nın büyüklerinin Yunanistan ve Kıbrıs’ı kimi zaman ilk saflarda bırakacakları ve kendilerinin becerikli tarafsız rolü oynayacakları bir oyun. Ancak kimse bu akrobasinin nereye gideceğini kesin şekilde öngöremiyor.

Böyle bir durumda, boyun eğen ya da en azından Ankara’dan doğrudan etkilenen Kıbrıs Türk toplumu ile yeniden birleşmeye dair ahenkli sloganların ötesinde rolümüzü tam olarak nasıl görüyoruz? Kıbrıs’ı şu ya da bu şekilde denetlenmesi gereken hayati alanı olarak gören ve görmeye devam edecek olan bir Ankara. Acaba Türkiye’nin Kıbrıs’taki yüzünün bugün Ege, Avrupa veya Suriye’de gösterdiğinden farklı olacağına dair kendimizi mi kandırıyoruz? Böyle bir deneyden ne bekliyoruz?

Benzer durumların sonuçlarının nereye vardığını hesapladık mı yoksa sadece hüsnükuruntularımıza mı yatırım yapıyoruz? Kuşkusuz bu sorular rekabet edebilen bir politika kışkırtmayı veya bazılarının söylediği gibi daha katı bir çizgiyi amaçlamıyor. Şu ya da bu şekilde böyle imkânlarımız yok. Nasıl hareket ettiğimizi görmemiz için size en azından aklımızdaki görüntüyü netleştirelim. Zira bazılarının çayırda papatya topluyormuş gibi körü körüne gittikleri, diğer yandan Türkiye’nin ise bizi aşama aşama bir köşeye iten politikasını ustalıkla izlediği görülüyor.”

 






Benzer Haberler

UAEA: Çernobil Nükleer Santrali’nde radyoaktif sızıntıyı önleyen çelik yapı hasar gördü

AA

Denetimlerde 50 araç trafikten men edildi!

TAK

TDP “Yasa önerisi çalışan güvenliğini sağlayan mevcut mevzuatı zayıflatıyor”

Voice Kıbrıs Haber

UKÜ UI GreenMetrics’in Dünya geneli sıralamasında 55’nci sıraya yükseldi

Voice Kıbrıs Haber

Hasan Hastürer “Yüz bin kere doğsam yine gazeteci olurum”

Voice Kıbrıs Haber

Yılmaz “Başbakan Üstel ve hükümet ortaklarıyla çok faydalı görüşmeler yaptık”

AA