Sami ÖzusluYazarlar

Ekonomik başarısızlığın sorumlusu kim?

ekonomi

Aslında Eurobarometre anketlerine pek gerek yoktu.
Her şey ortada çünkü…
Ekonomi kötüye gidiyor.
‘Rakamsal ve istatistiksel verilerden ibaret ekonomi’den söz etsek bile, durum yine iyi değildir.
Hele ‘insan odaklı’ ve ‘sosyal devlet’ anlamında ekonomi sürekli kan kaybediyor.
Eurobarometre’nin Kuzey Kıbrıs’ta yaptığı kamuoyu yoklaması tabloyu ortaya koyuyor.
Pahalılık…
TL’nin değer kaybı…
Giderek daha pahalı olan hayat…
İşsizlik…
Ve suçlar…
Toplum en fazla bunlardan şikayetçi…

*  *  *

Sürpriz mi?
Asla!..
Maalesef ‘bu paketlerle varılacak yer vahşi kapitalizmdir’ diyenler haklı çıktılar.
Keşke haksız olsalardı.
Keşke “bu anlamsız ekonomik tedbirlerle insanlar daha mutsuz olacak” diye uyaranlar ‘yalancı’ çıksaydı.
Keşke “Aman ha, bu öngörülerle bu ülkede suç patlaması yaşanacak” diyenler ‘boşa konuşmuş’ olsalardı.
Keşke “Gençlerimiz daha çok işsiz kalacak, göç edecek, sakın bunları yapmayın” diyenler ‘sırf muhalefet olsun’ diye söylenmiş olsalardı.
Ama değil.
Görünen köyün minareleri belliydi.
Yaklaştıkça minareler arttıkça artıyor.

*  *  *

Peki ama ekonomide rakamlara da yansıyan bu ‘başarısızlık’ kimin sorumluluğundadır?
Elbette ‘gelmiş geçmiş’ ve de bu paketleri ‘kurtarıcı’ diye göstermiş hükümetler sorumludur.
Başbakanlar, Ekonomi bakanları, Maliye bakanları sorumludur.
Bu paketleri ‘sonuna kadar’ savunan kimi çıkar grupları ve onların sözcüleri, örgütleri sorumludur.
İçinde ‘insan’ olmayan, merkezinde ‘sosyallik’ bulunmayan bu politikaları topluma ‘yedirmek’ için bala-macuna beleyerek servis eden kimi yayın organlarıyla basında kalem oynatanlar da sorumludur.
Amma ve lakin bir ‘sorumlu’ daha var.
O da ‘paketlerin sahibi’…
Yani Ankara ve buradaki temsilcileri…
En başta da TC Yardım heyeti…

*  *  *

Bunları ilk kez yazmıyorum.
Yazdığım için kimilerinin canının sıkılacağını da biliyorum.
TC-KKTC ilişkilerinin ‘yüzü suyu hürmetine’ diyerek, sanki ilişkinin sağlıklı olması bu paketlerin ‘harfiyen uygulanması’na bağlıymış gibi düşünenleri gaileler alacak.
Keşke sokaktaki emekçinin halinin gailesini çekseler!
Keşke aldığı ücretle değil ayı çıkarmak, sürekli borç biriktiren gençlerin haline yansalar!
‘Aman TC Elçiliği ile iyi geçinelim’ cümlesini ‘öğretilmiş çaresizlik’ olarak ezberleyenler keşke bu toplumun gidişatına yansalar!
Keşke Eurobarometre sonuçlarına bakarken, ‘Evet, siz haklı çıktınız’ deyip, artık ‘içinde insan olmayan’ ekonomik tedbirleri savunmaktan vazgeçseler.
Keşke ‘ekonomik başarısızlığın gerçek sorumlusu’nun kim olduğunu itiraf edebilseler.
Çok şey mi istedim dersiniz?


Benzer Haberler

Barışı da konuşalım!

Orestis Ayisilaou Kaleminden, Gerçeğin iki yüzü

Voice Kıbrıs Haber

Avrupa Parlamentosu, seçimler ve Kıbrıs

Voice Kıbrıs Haber

Globalleşen dünyamızda karşılaştırılmalı üstünlük

Anne – baba tartışmaları çocukları nasıl etkiler?

Reşat Kansoy’un Kaleminden ”Yaşamı Hiçe Sayanlar”.