FeaturedVOI Özel Haber

Dr. İlke Dağlı: Masada anlaşılabilse bile bunun toplumlara kabul ettirmek çok zor olacak

Kıbrıs İçin Güvenlik Diyaloğu İnisiyatifi araştırmacısı Dr. İlke Dağlı Voice of the Island’a konuştu.

Dağlı, projenin içeriğini ve Güvenlik ve Garantiler konusunda yaptıkları anketin sonuçlarını paylaştı. “Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumların güvenlik algıları ve ihtiyaçlarında tahmin ettiğimizden daha fazla ortak nokta var” diyen Dr. İlke Dağlı, güvenliğe sadece askeri boyutlarda bakılırsa iki toplum arasında yaklaşım sağlamanın çok zor olacağını ifade etti.

 Bize projeden ve kendinizden bahsedebilir misiniz?

Adım İlke Dağlı, projenin kıdemli araştırmacılarındanım. Projemiz ‘’Güvenlik Diyaloğu İnisiyatifi’’ projesi, Ekim ayında başladı. Ben de bu arada geçtiğimiz dört yılda güvenlik, kimlik,  göç ve barış süreçleri üzerine doktora yapıyordum, proje başladığında yeni doktoramı bitirmiştim. Ekimden beri hem SeeD ekibine dâhil oldum hem de projede araştırmacı olarak çalışmaya başladım.

Güvenlik ve Garantiler konusunda yaptığınız son anketle neyi amaçlıyorsunuz?

Yaptığımız anket ve kamuoyu araştırması aslında ‘’Güvenlik Diyaloğu İnisiyatifi’’ projesinin daha kapsamlı, katılımlı araştırma yöntembilim ve yöntemleri kullanan bir yaklaşımın parçasıdır. Kamuoyu yoklamasının esas amacı, araştırmanın ilk ayağında yaptığımız odak gurup çalışmalarından ortaya çıkan senaryoları, korkuları, güvenlik ihtiyaçları ve güvenlik algılarıyla ilgili ortaya çıkan bulgurları test etmekti.

Ama aynı zamanda araştırmayı yaparken amacımız güvenliğin garantiler ve askeri güvenlikten öte bir konu olduğunu göstermekti. Güvenlik kavramı, ekonomik güvenlik, insani güvenlik, sosyal güvenlik ve daha bir çok güvenlik unsur ve algısını içerir. Maalesef güvenlik sadece tarihi travmalar üzerinden konuşuluyor, böylece güvenliğe yapıcı bir noktadan yaklaşılamıyor.

Anket sonuçlarında nasıl bir tablo ortaya çıktı?

Güvenlik konusuna bu şekilde yaklaşmaya devam edersek bir anlaşmayı Referandumda iki topluma da kabul ettirmek çok zor. İş askeri ve can güvenliği konusuna gelince Kıbrıslı Türklerin 50% üzerinde istediğini Kıbrıslı Rumlar 80% üzerinde reddediyor.

Toplumların güvenlik ve garantiler konusundaki farklı yaklaşımları nasıl bir potada eritilebilir ki olası bir anlaşma toplumlar tarafından kabul görsün?

Çünkü güvenlik müzakerelerini asker sayısına ve askerlerin kaç yılda adadan çekileceğine, tek taraflı müdahale hakkı olup olmayacağına indirgiyoruz.

Örneğin, anketlere baktığımızda,  yaklaşımı sağlayabilecek zeminlerden biri çok uluslu ama içinde Türkiye ve Yunanistan askerini bulunduran bir BM gücüne iki tarafta sıcak bakıyor. Çok büyük oranlarda değil ama üzerinde çalışılabilecek bir zemin oluşturuyor. Buna ek olarak, iki toplum da AB’nin bir geçiş dönemi ve uygulamadaki destek verici rolünü büyük oranda destekliyor.

Garantiler anketinden sonra liderlerle yaptığınız, paylaşılan herhangi bir yeni proje var mı?

Çalışmalarımızın bir sonraki adımı çok toplumlu karışık örgütlerden oluşan misyonların geçiş süreci ve uygulamaya vereceği destek üzerine araştırma yapmak, ve bir diğeri de, liderlere, BM’ye ve müzakere ekiplerine sunduğumuz kapsamlı güvenlik mimarisi unsurlarını ve on öneriyi hem genişletmek, hem de uygulanabilirliğini ve halk tarafından ne kadar kabul gördüğünü test etmek

Fotini Tontikidou-Voice of the Island

Benzer Haberler

Nöbetçi eczaneler (23 Ağustos 2019)

Voice Kıbrıs Haber

Oktay “Tüm imkanlar seferber edildi”

Voice Kıbrıs Haber

”Barışa hizmet etmesi umuduyla”

Voice Kıbrıs Haber

Sosyal medya üzerinden yüklü miktarda dolandırıcılık yaptı, tutuklandı!

Voice Kıbrıs Haber

Güneyde nüfusun yaklaşık yarısı aşılandı

Voice Kıbrıs Haber

“1991’de siyasi eşitliği kabul eden terk parti AKEL’di”