Serkan SoyalanYazarlar

Çözümü mü beklemeliyiz?

Kıbrıs adasının kuzeyinde yaşadığımız tüm sıkıntıları sürekli bir şekilde çözümsüzlüğe vurmamız ne kadar doğru?

Bu sorunun yanıtını iki farklı açıdan verebiliriz.

Adanın kuzeyinde yaşanan sıkıntıların ana temeli çözümsüzlükten kaynaklanıyor. Çünkü başıboşluluk ve denetimsizlikle beraber, yapanın yanına kaldığı bir yapı içerisindeyiz.

Küçük küçük sorunların bütünü aslında sorunlarımızın anasını oluşturuyor.

Yasa tanımaz durumumuzla beraber, yavaş yavaş bir ülkeyi mahvettiğimizin farkında mıyız?

Küçük küçük hesaplarla devam edelim, sporumuza baktığımızda hiçbir uluslar arası temasa açılamayan takımlarımızı spor federasyonlarımızın çatısı altında oluşturulan liglere hazırlamak da, onları motive etmek de hayli güç. Adadaki çözümle beraber sporun ve sporcularımızın önünün açılacağı, dünya ile buluşacağı ve sporun kalitesinin artacağı aşikar. Dünya takımları ile buluşmak ve Avrupa arenasında yer almak kulüplerin de yeni hedefleri olacak. Peki Kıbrıs’ta çözüm oluncaya kadar mevcut sporumuzdaki kaliteyi artırmak ve istenilen düzeye çıkartmak güç mü?  Yeni sahalar ve spor tesisleri yapılmasına rağmen, halen birçok spor tesisimizin durumu içler acısı, okullarımızda sporun daha sağlıklı ve lokal yapılabileceği alanlar eksik.  Futbol oynanan birçok sahanın zemini kötü, soyunma odaları bakımsız, antrenman sahalarını saymıyorum bile…

Diğer bir konu, trafikteki düzenleme. Trafik kazalarında hafta geçmiyor ki yeni yeni ölümleri ve kayıpları sizlerle paylaşmayalım. Peki bu kazaların yüzde kaçı, yolların bozukluğundan ve alınmayan önlemlerden dolayı yaşanıyor?  Trafikte her gün kullandığımızın yolların iyileştirilmesi için illa ki çözümü mü beklememiz lazım? Gelişmiş ülkelerde karayollarının aksaklıklarından dolayı meydana gelen trafik kazalarının ardından, kazazedeler devlete çok yüksek miktarlarda tazminat davaları açarlarken, bizlerde kaç kazanın takibi yapıldı ve üzerine gidildi?

Sağlıktaki aksaklıkları gidermek için ve hastanelerimizin yetersizliği ortadan kaldırmak için de mi çözümü beklemeliyiz? Maddi olanaksızlıklardan söz edildiği zaman aklıma, boşa harcanan ve ivedilik gerektirmeyen harcamalar dizini geliyor. Kalem kalem hükümetin yaptığı harcamaları sıraladığımızda, fuzuli giderleri çıkartarak sağlıktaki eksiklikleri bir tamam tamamlarız. Keza eğitimde de öyle…

İki husus var ki asla tasarrufu kaldırmaz. Biri sağlık, biri de eğitim. İkisinde de ciddi sıkıntılar var. Eğitim yuvalarımızdaki eksiklikleri sendikalar sürekli dile getiriyorlar ve her eğitim yılı öncesinde gündeme taşınıyor. Ancak hala aynı eksiklikler masada, öylece duruyor.

Daha iyi yaşam koşullarını sağlamak ve bunu talep etme de elimizde. Diyeceğim o ki, liderler müzakereleri devam ettirirken, görüşmelerin seyri ne olursa olsun, bizler kendi içimizde daha çağdaş normlarda bir yaşamı talep etmeliyiz. Sağlıklı bir yaşam, güzel yollarda minimum kazalarla yolculuk, toplu taşımacılık ağlarıyla, kaliteli araçlarla bir yerden bir yere ulaşmak ve trafiği azaltmak, okullarımızda Avrupalı eğitim anlayışı, hastanelerimizde düzenli bir sistem ve yapı… Temel sorunlarımızı da müzakerelerden sonuç alınmasıyla, çözüme bırakmalıyız. Ancak bu yaşam kalitemizle, gelişmiş ülkelerin çok uzağında olduğumuzu üzülerek görüyorum.

 


Benzer Haberler

Gardiyanlar

Reşat Kansoy’un Kaleminden ”Yaşamı Hiçe Sayanlar”.

Adamlar bizi yarı yolda bırakmışlardır. Bırakın bundan sonrasını kadınlar üstlensin…

Voice Kıbrıs Haber

Kıbrıs’ta sorun oluşturan şemaların, sonsuzluk ile savaşı

Serkan Soyalan ” Yansımalar 1 ”.

Aynı dili konuşmak

Voice Kıbrıs Haber