Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk tarafının yeni siyaseti olan yanyana yaşayan iki egemen eşit devlet tezi ile Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünün devamının kabul edilmesi gerektiğini yineledi.
Tatar, “Rusya-Ukrayna savaşı ile bizim bu siyasetimizin doğru olduğu ortaya çıkmıştır” dedi.
KKTC gerçeğinin artık, uluslararası merkezlerde kabul gördüğünü vurgulayan Tatar, “Bu bir tanınma olmasa da küçümsenemeyecek bir gerçektir” dedi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TRT Haber’e Amerika Birleşik Devletleri Bakanlığı Siyasi İşler Müsteşarı Victoria Nuland’ın ziyaretini değerlendirdi.
Görüşmede, Kıbrıs Türk tarafının yeni siyaseti olan yan yana yaşayan iki egemen eşit devlet tezi ile Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünün devamının kabul edilmesi gerektiğini anlattığını kaydeden Tatar, “Rusya-Ukrayna savaşı ile bizim bu siyasetimizin daha da doğru olduğu ortaya çıkmıştır” dedi.
Tatat “Bizim için bu ülkede yaşayabilmek Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğünün ne kadar değerli olduğunu, adadaki barışın sürdürülmesi için Türk askerinin adada kalmasının ne kadar gerekli olduğunu anlattık.”dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin artık bir gerçek olduğunu da vurgulayarak, bundan 2 ay önce Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un, KKTC den bahsetmesinin, Nuland’ın ise Güney Kıbrıs’taki açıklamalarında Cumhurbaşkanı Tatar ile görüşeceğim demesinin KKTC’nin tanınması olmasa bile artık uluslararası mekezlerde KKTC gerçeğinin daha da kabul gördüğünün göstergesi olduğunu söyledi.
“Dolayısı ile yeni siyasetimizin ne kadar isabetli ve doğru olduğunu görüyoruz” diyen Tatar, taşların yerinden oynadığı bir Doğu Akdeniz olduğunu ve Kıbrıs Türk tarafının yeni siyasetinin bu konuda da çok önemli olduğunu kaydetti..
Cumhurbaşkanı Tatar, güven yaratıcı önlemlerin mutlaka iki tarafın otoritesine zarar vermeyecek şekilde ileriye götürülmesi gerektiğini gerekçeleriyle aktardıklarını anlattı.
“Elektrik konusundaki TC üzerinden enterkonnekte olarak AB ye bağlanılmalı. Bir kablo ile bağlanmak bize çok önemli fırsatlar verecek. TC üzerinden enterkonnekte olarak bağlanmamız AB’nin de onayı ile yapılmalı. Adanın geleceği için bu en büyük projedir. Hem güven artırıcı önlemler için hem de ekonomik anlamda sektörlerin rahatlaması demektir.”
