Bölgemizin en travmatik sorunlarının başında göç ve göç eden insanların psikolojik / ekonomik gerçekleri gelmektedir. Münferit göç ve başarı öykülerine tanıklık etmekte mümkündür ancak, keşke bu beldede olsaydı, başarılı insan her yerde başarılıdır dedirtiyor!
Güzelyurt çok ciddi göç veren ve göç ile birlikte güneyden getirdiği renkli kültürünü unutmaya/ kaybetmeye başlayan yaralı bir bölgedir. Göçü tetikleyen bir çok sebep vardır! Emekli maaşını / ikramiyesini “Türk toprağına yatırmak”, “1989 Gali fikirler dizisinde” , “1992 New York zirvesinde” ve “yirmi dokuz artı” nın yaratmış olduğu siyasi belirsizlik, iş ve aş gereksinimleri… 1974’te emlak değeri en yüksek olan Güzelyurt bu günlerde kıpırdanma olsa da başka ilçelerle mukayese edilemeyecek kadar yerinde saymıştır!
Bir çok neden ve sonucu tartışarak yazıyı uzatabiliriz, ancak kısa ve orta vadede önce göç ve kalifiye insan kaybını önlemek için “yeni iş alanlarının ve imkanlarının, eşitlikçi rekabetle yaratılması gerekliliğinin hakkını teslim ederek: Hükümetin, Güzelyurt ve göç konusunda ivedilikle adım atması gerektiğini, ilk adımın “sosyal konut / toplu konut” projesi olması gerektiğini savunmaktayım. Göç edilmek istenen alanlardaki, fahiş fiyat artışları, konut yapımı ve alımında insanlarımızı iki kez düşünmeye sevk etmektedir! Bu unsurları avantaja çevirmek merkezi hükümet ve yerel yönetimin elindedir! “Yeni Kent, Yeni Güzelyurt” projesi yarım kalmıştı! Devam ettirilip, sonuca ulaşılmalıdır. Ayrıca Üner Berkalp Stadı çevresinde konuşlanan askeri birlikler diyalog yolu ile meskün mahalin dışına çıkarılmalı boşalan alanlar ( kaç sosyal konut parselizasyonu yapılabileceği, GÜKAD tarafından hesaplanmıştır.) Sosyal konut projeleri için değerlendirilmeli ve genç insanlarımıza doğdukları topraklarda barınma imkanı sağlanmalıdır! Sağlanılması için örgütlenilmelidir!
Saygılar, Resat Kansoy
