Baharla birlikte artan polenler, alerjisi olanları zor durumda bırakıyor. Polenlerin havaya yayılmasıyla birlikte artan burun kaşıntısı, hapşırma, nezle, burun tıkanması, gözlerde sulanma, sık öksürük ve nefes sıkışması gibi sorunlar, yaşam kalitesini ciddi oranda düşürüyor.
Polenler, nefes yoluyla solunum yollarına, cilt, saç ve gözlere yerleşiyor. Bu, birçok insan için bir sorun oluşturmuyor ancak alerjik olanlar için kabus anlamına gelebiliyor. Çünkü alerjik bünyeliler polenle karşılaşınca bağışıklık sistemi harekete geçiyor, burunda, gözlerde, bronşlarda iltihaplanma tepkisi görülüyor.
Vücut, polendeki proteinlere tepki gösteriyor ve rahatsızlığa, hapşırmaya, burun akıntısına, gözlerde kaşıntıya neden olan histamin ve diğer iltihap yaratan maddeleri salgılamaya başlıyor. Burunda alerjik rinit (bahar alerjisi/saman nezlesi), bronşlarda alerjik astım, gözlerde ise alerjik konjuktivite neden oluyor.
Polen alerjisinin çoğunlukla 5-40 yaş grubundaki kişilerde görüldüğünü belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Funda Orakdöğen, bahar alerjisine yakalanan insan sayısının giderek arttığını söylüyor.
“Sonuç olarak astım, alerjik nezle ve göz alerjisi belirtileri bahar aylarında görülüyorsa bahar alerjiniz var demektir ve bir an önce teşhis konulup tedaviye başlanması gerekmektedir” diyen Dr. Orakdöğen, tedavide nelere dikkat edilmesi gerektiğini şöyle anlatıyor:
“Polen alerjisi olanlar aşağıda bahsedilen önlemlere tama yakın uymalıdır. Şikâyetler geçmezse ilaç tedavisi uygulanır. Doktor gözetiminde antialerjik ilaçlarla hastalık kontrol altında tutulmaya çalışılmalıdır. Diğer bir şeçenek kortizonlu damla ve spreylerdir. Astım yakınmasında nefes açıcı kortizon dışı spreyler de kullanılır. Eğer alerjik şikâyetler ilaçlarla geçmiyorsa ve giderek artıyorsa seçilmiş ve kısıtlı vakalarda spesifik alerji tespit edilenlere aşı tedavisi (immunoterapi) uygulanabilir. Çok az miktarlardan başlanarak giderek artırılan alerjen aşı ile vücuda verilir. Bu alerjenlere karşı vücudun desensitize (duyarsız) hale gelmesi sağlanır. Aşılama yaklaşık 4–5 yıl sürer. Tüm bunlara rağmen maalesef alerjik hastalıklarda % 100 tedavi mümkün değildir. Ancak yukarıdaki yöntemlerle alerjik hastalıklar tama yakın kontrol altına alınmaya çalışılır.”
POLEN ALERJİSİNDEN KORUNMAK İÇİN BUNLARA DİKKAT
Uzm. Dr. Funda Orakdöğen, polen alerjisinden korunma önerilerini ise şu şekilde sıralıyor:
– Polenlerin en fazla uçuştuğu sabah 05.00 ile 10.00 saatleri arası açık havaya çıkmamalı. Ancak ağız ve burnu kapatan maskeler kullanılabilir.
– Polen zamanı açık havada spor yapmamalı.
– Saçlar tozu tutar. Bu nedenle her akşam saçlar yıkanıp duş alınmalı. Böylece üzerinizdeki polen tozlarından arınabiliriz.
– Çocuklar sokaktan geldiği zaman giysilerini hemen değiştirmeleri sağlanmalı.
– Arabada giderken camları açmamalı.
Hava değişimi için klimadan yararlanılmalı.
– Polen zamanı evde kapı ve pencereler kapalı tutulmalı.
– Evinizde ve ofiste varsa polen filtreli klima kullanılmalı. Bu filtreleri sık sık temizletmeli. Böylece dışardan gelecek olan tozları önleyebilirsiniz.
– Tatil için deniz kenarı veya yüksek dağları tercih etmeli.
– Dışarıda gözlük ve şapka kullanılmalı. Gözlükleri her gün akarsuyun altında yıkamalı.
– Günlük kıyafetler yatak odasında çıkarılmamalı.
– Çim biçmekten kaçınmalı ya da maske-şapka kullanılmalı.
– Bebeklikde anne sütü ile beslenmiş olmak alerjik yakınmaları azaltır. Anneler
bebeklerini emzirmeli.
– Sigaradan uzak durulmalı.
