Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Kadın Örgütü ve Güney Kıbrıs’ta faaliyet gösteren POGO’nun 8 Mart ortak bildirisi, BM Özel Temsilcisi Colin Stewart’a verilmek üzere BM Kıbrıs Barış Gücü Cinsiyet İşleri Yetkilisi Lauren McAlister’e iletildi.
CTP Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre, ara bölgede yapılan toplantıya, CTP Kadın Örgütü Başkanı ve milletvekili Sıla Usar İncirli ile milletvekili Doğuş Derya katıldı. POGO’yu ise Genel Sekreter Skevi Koukouma ve Stavri Kalopsidiotou temsil etti.
İki örgüt ayrıca BM’nin Kıbrıs sorununun çözüm sürecinde üstlendiği iyi niyet misyonunu desteklediğini de belirtti.
ORTAK BİLDİRİ
CTP ve POGO örgütlerinin ortak bildirisinde, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik resmi müzakerelerin 5 yıldır yeniden başlamamasından dolayı duyulan üzüntü ifade edilerek, umutlu, eşit ve yaşanabilir bir geleceği kurmak için Kıbrıs sorununun kapsamlı, adil ve uygulanabilir şekilde çözülmesi gerekliliği yinelendi.
“Mevcut statükonun her iki taraf için yarattığı uzun süreli çıkmazdan ve zararlı sonuçlarından derin endişe duyulduğu” belirtilen bildiride, şöyle devam edildi:
“Süregelen çıkmaz, müzakerelerin anlamlı bir şekilde ilerleyebilmesi için gerekli olan siyasi iradenin eksikliği ve son yıllarda artan gerilimler her iki toplumu da olumsuz etkilemiş, güvensizlik, insanların birbirinden uzaklaşmasına ve kapsamlı çözüme ulaşmaya dair inancın azalmasına sebep olmuştur.”
Tüm bu olumsuzluklara rağmen ortak geçmişte iş birliği ve ortak mücadele örnekleri olduğuna dikkat çekilen bildiride, “Kadınların refah içerisinde yaşayacağı ve barış sürecinde üstlendikleri sorumlulukla tüm dünyaya örnek olacakları ortak bir geleceğe olan inancımızı ilan ederiz” ifadeleri kullanıldı.
“KADIN ÖRGÜTLERİNİN VE SİVİL TOPLUMUN SÜREÇTEN DIŞLANMASI KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL”
BM Güvenlik Konseyi’nin 1325 sayılı kararı doğrultusunda kadınların barışın inşa sürecine katılımının çok önemsendiği kaydedilen bildiride, şunlar belirtildi:
“BM tarafından talep edilen ‘Cinsiyet Eylem Planı’ çalışmasında paydaşlarla yeterli diyalog kurulmadığı, değerlendirme yapılmadığını üzülerek bildirmek isteriz. Cinsiyet eşitliği konusunda tarihsel mücadele veren kadın örgütlerinin ve sivil toplumun süreçten dışlanması kabul edilebilir değildir. İki toplumlu Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komitelerini, cinsiyet bakış açısına sahip kadın örgütlerini ve sivil toplumu da içerecek şekilde çalışmalarını sürdürmeye davet ederiz.”
