Bakırköy Dr. Sadi Konuk Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Nöroloji Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu Doç. Dr. Vildan Yayla, aşırı sıcakların, tansiyon yüksekliğinin, kalp ritm bozukluğunun ve susuz kalma sonucu sıvı kaybı oluşmasının, beyin damarlarında tıkanıklıklara veya aşırı kan basıncı artışıyla beyin kanamalarına yol açabileceğini bildirdi.
Yayla, yaptığı açıklamada, beyin kan akımının bozulması sonucunda beynin belirli bir bölgesinde fonksiyon kaybı olan inmenin, sıklıkla vücudun bir yarısında felç, konuşma bozuklukları, dengesizlik veya koma gibi bilinç bozukluklarıyla ortaya çıktığını belirtti.
Dünyada ölüme neden olan hastalıklar arasında üçüncü sırada yer alan sorunun, özürlülüğe neden olan hastalıklar arasında ise ilk sırada bulunduğunu aktaran Yayla, yaşayan inme hastalarının üçte birinin başkasına muhtaç olarak hayatlarını sürdürdüklerini dile getirdi.
“Erken teşhis, uygun merkez, hızlı müdahale, iyi sonuç demektir”
Doç. Dr. Yayla, ideal olanın inmenin gelişmeden önlenmesi olduğunu ancak tekrarlayan inmelerden korunmanın da önem teşkil ettiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“İnme, altta yatan beyin hasarının tipine göre iskemik (damar tıkanıklığı) ve hemorajik (beyin kanaması) olarak iki gruba ayrılmaktadır. Tüm inmeler içinde damar tıkanıklığı yüzde 80, beyin kanaması yüzde 15 ve anevrizma dediğimiz damar yumağı veya baloncuk sonucu kanama yüzde 5 oranındadır. İnme risk faktörlerinin belirlenmesi ve tedavi edilebilir olanların tedavi edilmesi büyük önem taşımaktadır. Risk faktörleri değiştirilemeyen ve değiştirilebilir olarak 2 grupta değerlendirilir. Değiştirilemeyen risk faktörleri arasında, ileri yaş, cinsiyet ve aile öyküsü yer alır. İnme erkeklerde daha sık görülür ancak 85 yaşından sonra her iki cinsiyette de eşit oranda ortaya çıkar.”
Değiştirilebilen risk faktörlerini ise hipertansiyon, şeker hastalığı, sigara, kalp hastalıkları, atrial fibrilasyon gibi ritm bozuklukları, lipit yükseklikleri ve obezite ile hareketsizlik olarak sıralayan Yayla, şu değerlendirmede bulundu:
“Yaz aylarında aşırı sıcaklar, tansiyon yükseklikleri, kalp ritm bozuklukları ve susuz kalma sonucu dehidratasyon (sıvı kaybı) oluşması, beyin damarlarında tıkanıklıklara veya aşırı kan basıncı artışıyla beyin kanamalarına yol açabilmektedir. İnme bulgularının hasta, hasta yakınları ve acil hekimleri tarafından tanınması, inmenin acil kavramı içine alınması inme hastalarına hızlı yaklaşımı sağlayacaktır. Hastaların başvuru süresi kadar başvurulan merkezin, inme merkezi, nörolojik yoğun bakım ünitesi olması gibi özellikleri de önemlidir. Bu durumda erken teşhis, uygun merkez, hızlı müdahale, iyi sonuç demektir.”
