Uncategorised

14 KASIM DÜNYA DİYABET GÜNÜ…

diyabet-14-kasim

DİYABET DERNEĞİ: “ÜLKEDE DİYABET VE DİYABET POLİTİKASI GELİŞTİRİLMELİ”

“KUZEY KIBRIS’TA DİYABET YAYGINLIĞI YÜZDE 30’LARDA”

“YÜZDE 11,3 DİYABETLİ, YÜZDE 18 GİZLİ ŞEKERLİ VAR. DİYABETLİLERİN YARISI BUNU BİLMEDEN YAŞIYOR VE BU KORKUNÇTUR”

Ülkede diyabet yaygınlığının yüzde 30’larda seyrettiğini bildiren Kıbrıs Türk Diyabet Derneği, Cumhuriyet Meclisi’ni; diyabet konusunda kararlar ve ortak politikalar üretmek için tartışma açmaya çağırdı.

Kıbrıs Türk Diyabet Derneği Başkanı Caner Arca, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla basın açıklaması yaptı.

Arca, 14 Kasım’da kutlanan Dünya Diyabet Günü’nde, ülkedeki diyabetin durumu ile ilgili bilgiler verdi ve önlem alınması gereken konuları aktardı.

Diyabetin insülinin keşfinden önce korkulan ve ölümle sonuçlanan bir hastalık olduğuna dikkat çeken Arca, insülinin keşfinden sonra diyabetle mücadelede önemli adımlar atıldığını kaydetti.

Arca, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda diyabetin tartışılmasından beri 2006 yılından itibaren Dünya Diyabet Günü, Birleşmiş Milletler günü olarak kutlandığını belirterek, şunları kaydetti:

“Dünya Diyabet Günü bir bayram değildir. Diyabetle mücadelenin anlamına yönelik etkinliklerle kutlanmasıdır. Bu nedenle tüm dünyada olduğu gibi Kuzey Kıbrıs’ta da bu günü anlamına uygun olarak türlü etkinliklerle kutlamaya özen gösteriyoruz.

2015’TE 415 MİLYON… 2040’TA 642 MİLYON DİYABETLİ

2015 yılında dünyadaki diyabetli sayısı 415 milyon olduğu saptanmıştır. 2040 yılında bu rakamın 642 milyon olacağı tahminleri yapılmaktadır.”

Arca, Diyabetin Kuzey Kıbrıs’ta Türkiye’nin iki, Avrupa ülkelerinin dört katı hızla yayıldığını belirterek, şöyle devam etti:

DİYABET YAYGINLIĞI YÜZDE 30’LARDA

“Ülkemizde diyabet prevelansı (yaygınlığı) %30’lardadır (%11.3 diyabetli ve %18 gizli şeker) ne yazık ki ülkemizde diyabetlilerin %50’si (yani yetişkin nüfusun %15-20 kadarı) diyabet olduğu halde diyabetli olduğunu bilmeden yaşamaktadır. Bu durum korkunçtur çünkü kontrol edilmeyen diyabet, bir gün komplikasyonlarıyla belirgin olduğunda artık durum çok geç olmaktadır.”

Arca, ülkede diyabetin ve diyabet politikası geliştirilmesinin tartışılması, en azında mecliste bu konunun görüşülmesi zamanının geldiğine inanç belirterek, diyabetin maliyeti yüksek bir metabolik hastalık olduğunu, bu yüzden diyabetin kontrolünün, “para yok” sözcükleri ile geçiştirilmesinin asla kabul edilemeyeceğini kaydetti.

DİYABET BELİRTİLERİ

Diyabetin önemini anlama, önlenmesi, baş edilebilmesi için çare üretme zamanının çoktan geçtiğini belirten Arca, diyabetin belirtileri, kontrol şekilleri ve oluşumunu özetle şöyle anlattı:

“Diyabetin ilk evrelerinde açlık şekeri normal ama tokluk şekeri yüksek çıkmaktadır. Ancak diyabet tanısı, açlık şekeri ölçülerek konduğundan diyabetlilerin birçoğu ‘açlık şekeri ölçmenin’ yeterli olduğunu sanıyor. Yıllarca sadece açlık şekerini haftada veya on beşte bir ölçen ve diyabetini kontrol ettiğini sanan veya hiç ölçmeden diyabeti ile yaşayan insanlarımız var.

Diyabetlilerin büyük bir kısmı, doktorun diyabetten korumak için yıllar önce verdiği ilacı kullanıyor, diyabet olduğunu fark etmeden yaşıyor.

Belediyelerin iyi niyetle yaptıkları; yaşlıların kan şekerlerine bakılması, diyabetin kontrolünde maalesef yanlış düşüncelere ve davranışlara neden oluyor. Diyabet kontrolü on beş günde veya ayda bir şekere herhangi bir saatte bakılması ile yapılamaz.

İnsülin iğne uçları problemlidir. Sabit olmayanları olduğu gibi, delik olmayan ve insülin akıtmayanları da var. Bazıları insülin kalemine eğri bağlanmaktadır. İlaç ihalelerinde kontrol şartı yoksa insanlarımız 7-8 firmanın insafına bırakılmış demektir.

Sosyal devlet vatandaşları arasında ayrımcılık yapmaz, yapmamalı. Bizde maalesef emekli sandığına bağlı olanlar birinci sınıf vatandaş, sosyal sigortalılara bağlı olanlar ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyor. Bunun yanında insülin kullananlar kan şekeri ölçmeli ama Tip 2 diyabetli olanlar kan şekerlerini ölçmese de olur gibi bir yaklaşım geliştirildi. Bu yanlıştır ve sorunları büyütmekten başka işe yaramaz.

Diyabetin en önemli komplikasyonlarından biri diyabetik ayaktır. Ayak bakımı bu konuda en az 5 yıl eğitim almış profesyonel kişiler tarafından yapılmalıdır. Ne ki Kuzey Kıbrıs’ta 3-5 günlük kurslarda alınan sertifikalar ile kendilerini uzman olarak gösteren ‘güzellik merkezlerinde’ hijyen koşullar bile olmaksızın yapılmaktadır. Hiçbir merci kontrol yapmamakta ve insanlarımız yetkisiz kişilerin insafına bırakılmaktadır.

Benzer bir durum da şudur. Birçok firma bir yerlerden bulduğu, içeriklerinin ne olduğu anlaşılmayan yiyecek ve içecekleri, ‘sağlıklı2 diye satışa sunmaktadır. Bu noktada bazı diyetisyenler reklamları vasıtası ile bu yanlış davranışlara destek olmaktadır. Yetişkin nüfusun yüzde 60’ında insülin direnci var. Yetişkin nüfusta ve hatta çocuk ve gençlerde, kilolu kişilerin oranı her geçen gün artmaktadır.”

Diyabet Derneği Başkanı Caner Arca mesajında, Cumhuriyet Meclisi’ne de; “Kuzey Kıbrıs’taki diyabet, her yönü ile ve özellikle komplikasyonların topluma yüklediği maddi ve manevi değer kayıplarını da dikkate alarak, neler yapılması konusunda  kararlar ve ortak politikalar üretilmesi için mecliste tartışılmasını istiyoruz” çağrısında bulundu.

Kaynak: TAK

 

 


Benzer Haberler

Obama’dan Başkanlığa Veda.

Lağım kokusu bölgeyi sardı

Bütçe görüşmeleri devam ediyor

Voice Kıbrıs Haber

BM “Uluslararası Teknoloji Bankası”nın Türkiye’de kurulmasını onayladı.

Voice Kıbrıs Haber

Kuzey Kore’den Bitcoin adımı

Trump otomotiv liderleriyle görüştü

Voice Kıbrıs Haber